Doğaya Yönelim Safsatası

“Doğallık Safsatası” (Naturalistic Fallacy), kendi içerisinde birkaç bölüme ayrılır. Bu yazıda örneklerine sıkça rastladığımız bir doğallık safsatası şeklini inceleyeceğiz: ‘Doğaya Yönelim Safsatası‘ (Appeal to Nature Fallacy) .

Bu safsata, doğal olan şeylerin iyi/zararsız/yararlı ya da doğal olmayan şeylerin kötü/zararlı olduğuna dair bazı çıkarımlarda bulunmaktır (1). Örneğin;

  • Portakalı kabuğuyla yemek gerekir, çünkü hayvanlar portakal suyu içmez.
  • Heteroseksüellik doğaldır, dolayısıyla eşcinsellik kötüdür.
  • Et yemek insan için doğaldır, demek ki vejeteryanlık kötüdür.
  • Bitkisel kaynaklı (ek) gıdalar/ilaçlar/kürler doğaldır, demek ki faydalıdır (ya da zararsızdır).
  • Zeytinyağı doğaldır, bu yüzden zararsızdır.
  • Hayvanlar başka hayvanların sütünü içmezler, demek ki süt içmek iyi değildir.
  • Normal doğum doğaldır, o yüzden sezaryen kötüdür.
  • Doğa, kaynaklar üzerine çetin bir mücadele içermektedir. Kapitalizm de doğadaki şartların bir yansımasıdır. Dolayısıyla kapitalizm insan doğasıyla uyumlu olan sistemdir.

Liste bu şekilde uzar gider. Gün içerisinde bu mantık hatasını o kadar sık yapıyoruz ki, yukarıdaki cümleleri alt alta koyduğumuzda ne kadar anlamsız mantık kurguları yarattığına şaşırıyoruz.

Doğaya yönelim safsatasının en yaygın kullanımı çeşitli reklamlarda ve mağaza raflarında karşımıza çıkar. Birçok üretici, ürünlerini pazarlamak amacıyla ‘doğal‘ ve ‘organik‘ etiketleri kullanarak bu ürünlerin yararlı/zararsız olduğunu ima eder (2). Hatta insanların aralarında konuşurken “Tamamen doğal/bitkisel, hiç bir zararı yok” dediklerine sıklıkla şahit olmuşuzdur. Öte yandan kimse acıbadem, kiraz ya da şeftali gibi meyvelerin çekirdeklerinde bulunan zehirli siyanür bileşiklerinin, hamilelerde düşük yapan adaçayının, zehirli mantarların veya yılan zehrinin de ‘doğal‘ olduğunu düşünmez.

“(Doğal demek) doğada olan ya da kendi kendine oluşan demektir. Örneğin deprem, tayfun veya zehirli mantarlar… Ölüm, doğaldır, diabet hastası birisinin insülin eksikliğinden ölmesi de doğaldır. Ama bu  kişinin kendisine doğal ya da sentetik insülin enjekte etmesi doğal değildir. Çünkü enjekte etmek doğal değildir. Verandanızın üzerini kapattığınız tahtanın çürümesi, onu korumak için yapay olan hiçbir şey kullanmadığınız düşünülürse doğaldır. Çürüyen çöpün kokması da doğaldır. (…) Çıplaklık bütün hayvanlar için olduğu gibi insanlar için de doğaldır. Kıyafet giymek ise yapaydır. Tıpkı dişinize dolgu yaptırmak, makyaj yapmak, mücevher takmak, traş olmak gibi…” (3)

Bu kışkırtıcı alıntı, doğaya yönelim safsatasıyla ilgili sorunlardan birisinin, doğal olanın ne olduğu konusunda yaşandığının güzel bir tanımlaması. “Doğal” kelimesi birçok dilde pozitif bir algı yaratmaktadır. Doğaya yönelim safsatasının ikna ediciliği de bu algıya dayanır.

Buna ek olarak, çeşitli sosyal, kültürel ve ahlaki fenomenleri haklı çıkarmak/yargılamak amacıyla da doğaya yönelim safsatasının kullanıldığı dikkat çekicidir. Örneğin geçtiğimiz aylarda Hindistan hükümeti, Anayasa Mahkemesinin ayrımcılık nedeniyle iptal ettiği bir yasayı ‘eşcinselliğin doğal olmadığı’ gerekçesiyle savunmuştu (4). Oysa hayvanlar arasında eşcinsellik sanılandan daha yaygındır (5).

Benzer şekilde son zamanlarda tartışılan “Doğal Doğum – Sezaryen” konusunda da doğal kelimesi normal doğumu iyi göstermek, tıbbi bir yöntem olan sezaryeni kötülemek için kullanılmaktadır (6). Tartışma tamamen tıbbi ölçütlerde yapılması gerekirken ‘doğaya yönelim safsatası‘ kullanılarak konu politize edilmektedir.

Doğal olduğu iddiasıyla övülen ya da doğada olmadığı iddiasıyla kötülenen bir fenomenle karşılaştığımızda bu konuyu eleştirel olarak analiz etmekte fayda var.

Kaynaklar:

1. Wikipedia – Appeal to Nature
2. Secular Ethics – Fallacy: Appeal to Nature
3. Skeptic Dictionary – Natural
4. http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/02/120223_indiagaysex.shtml
5. Wikipedia – Homosexual Behavior in Animals
6. http://www.ntvmsnbc.com/id/25353061/

* Resmin orijinali sci-ence.org sitesinin “The Red Flags of Quackery 2.0” serisinden alındı, Türkçe hali daha önce nalincikeseri blogunda yayınlanmıştı.

About Serdar

Yalansavar'ın İngiltere konsolosu, Boğaziçi Üniversitesi mezunu, girişimciliğin tadını almış bir daha bırakamamış, Londra gezgini, podcast tutkunu, kız babası, Greenwich Skeptics in the Pub teknikeri :)

27 Yanıt to “Doğaya Yönelim Safsatası”

  1. Doğada* ‘olan’ ile insan doğasında -yaşamımızda- ‘olması gereken’ arasında doğrusal bir bağlantı kurma tiranlığı olarak tanımlamaya çalışıyorum bu mantık hatasını.

    *: Doğayı da kabaca ‘insan üstü süreçlerin bütünü olarak tanımlarsak. (- yine tanım dahilinde insanüstü; doğaüstü anlamında değil.)

    Beğen

  2. Şüpheci Melek 10 Temmuz 2012 13:50

    “Et yemek insan için doğaldır, demek ki vejeteryanlık kötüdür.” Vejeteryanlık kötü diyemeyiz, ama ağız tadı diye de bir şey var tabi.

    Beğen

  3. Biber gazimiz da %100 dogalmis, bakanimiz acikladi sagolsun 😉
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21231981.asp

    Beğen

  4. Doğal kelimesini çok yanlış öğretmişler size. Odun da doğaldır ama yenmez 🙂 İnsan’a doğal olan yiyeceklerden bahsetmişler siz farklı anlamışsınız. Pazarlamacıların kakalamaya çalıştığı ürünler yazınızı haklı çıkarmıyor.

    Beğen

  5. Portakalı kabuğuyla yemek gerekir, çünkü hayvanlar portakal suyu içmez.
    – hayvanlarla insanların gıdası bir değil. kötü örnek olmuş.
    Heteroseksüellik doğaldır, dolayısıyla eşcinsellik kötüdür.
    – eşcinsellik iyimidir yani? ne tür farklı hastalıklara sebep olabildiğini biliyorsunuzdur umarım. kültürel, ahlaki, ailevi değerlere girmem fayda etmez sanırım.
    Et yemek insan için doğaldır, demek ki vejeteryanlık kötüdür.
    – et yemeyen insanlarda nedense zeka geriliği yaşanıyor. hay allah.
    Bitkisel kaynaklı (ek) gıdalar/ilaçlar/kürler doğaldır, demek ki faydalıdır (ya da zararsızdır).
    – faydalı olabilir. tabiki hem baş ağrısına hem gribe iyi gelmez. sizinde dediğiniz gibi kimyasal ilaçlarda da bitkisel ürünler kullanılıyor.
    Zeytinyağı doğaldır, bu yüzden zararsızdır.
    – hiç yağ almayan bir insan yaşar mı?
    Hayvanlar başka hayvanların sütünü içmezler, demek ki süt içmek iyi değildir.
    – hayvanlarla insanların gıdası bir değil. kötü örnek olmuş.
    Normal doğum doğaldır, o yüzden sezaryen kötüdür.
    – Sezaryan’ın normal doğumdan olumlu tarafı nedir? (Normal doğumda sorunlu vakalar hariç)
    Normal doğumun ise sezaryana göre faydaları çok fazla.

    “Doğal Doğum – Sezaryen” konusunda da doğal kelimesi normal doğumu iyi göstermek, tıbbi bir yöntem olan sezaryeni kötülemek için kullanılmaktadır (6)
    Ne yani tıbbi bir yöntem diye iyi bir şeymi? 🙂

    Beğen

    • Yazıyı biraz yanlış anlamış gibisiniz, yazıda bir şeye doğal denince o şeyin birden melek gibi görülmesinden bahsediliyor ve sanırım verilen örnekler de yapılan hatalardan gerçek örnekler. Hayvanlarla insanın diyeti aynı değil diyerek verilen örneği eleştirmişsiniz mesela, bakın birinin birinden aktardığı bir paragrafı aktarayım:

      “Yıllar önce epey araştırdıktan sonra sütle ilgili bir çeviri yapıp internette bir iki e-posta grubuna göndermiştim. Çeviri kısaca süt ve süt ürünlerinin sağlığa faydalı değil zararlı olabileceğini anlatıyordu. Ana çıkış noktası da doğaydı. Doğada hiçbir hayvanın başka bir hayvanın sütünü içmiyor. Ergenlikten sonra süt içen hayvan bulunmuyor. İnsan vücudunda sütü sindiren enzim ergenlikten sonra vücut tarafından neredeyse hiç üretilmiyor. O zaman biz niye içiyoruz?”
      http://diyetnedir.com/gunluk/35-icerik/beslenme-uzerine/85-sut-icmeli-mi-yoksa-icmemeli-mi.html

      Bu arada süt konusundaki iddiaları ilk kez duydum, Bu yüzden konu hakkında bir şey diyemeyeceğim. Ancak internette rastladığım ve buradakinin aynı ifadeyi kullanan 2 sitede de genelde konu bunun yanında başka ifadelerin de kullanılmasıyla veriliyor. Biraz daha baktım ve evet, genelde kafalarda soru oluşturma amaçlı kullanılıyor.

      Zeytinyağı konusunda da, var olan algıyı gösteriyorlar, gelip hiç yağ tüketmeyin denmiyor ki? Birçok yerde zeytinyağı ve ürünleri vs böyle pazarlanıyor, birçok insan işlenmemiş doğal zeytinyağı arıyor.

      Bir de eşcinsellik konusunda dediklerinizi tam çözemedim, eşcinsellik ne gibi hastalıklara sebep olabiliyor açıklar mısınız? (benim anladığım kadarıyla aids yaygınlığını filan kastediyor olduğunuz. Yoksa eşcinsellik böbrek yetmezliğine ve baş ağrısına neden olur gibi bir şey olduğunu sanmıyorum.)

      Beğen

      • ” Ergenlikten sonra süt içen hayvan bulunmuyor. ”

        Kedileri unutmuşsunuz.

        Beğen

      • Dediğim gibi, birinin birine aktardığı o yazıyı ben de o kişiden aktardım. Ama haklısın, aklıma gelmemişti. Ama bu arada, içmesinler dikkat edin. Laktozla araları açıkmış biraz. Daha geçen de veteriner fakültesinden bir arkadaşa sormuştum birkaç soru, şekerli falan basit şeyler işte. Süt içmesin demişti. Az önce de nete baktım biraz, orada da aynısını diyorlar. Ama gerçekten sütü severler mi bilmiyorum, bir yerde severler diyordu mesela, bir yerde ise bunun(filler farelerden korkar muhabbeti gibi) tv’den gelme yanlış bir şey olarak yorumluyordu.

        Belki içiyorlardır belki içmiyorlardır, belki de seçici değillerdir, çünkü yurdun çevresinde, elinde yiyecek olarak ne tutarsan tut dilenmeye başlayan kediler gördüm. Karam Gurmeden tut kaşar salamlı sandviçe kadar. Kişisel yorum ama son kısmı, yani belkili olan.

        Beğen

    • Ayrıca son dediğiniz için de, yazar bir sonraki cümlede “Tartışma tamamen tıbbi ölçütlerde yapılması gerekirken ‘doğaya yönelim safsatası‘ kullanılarak konu politize edilmektedir.” diyor, “oysa sezaryen iyidir.” demiyor ki.

      Birçok şeyin “doğal” denerek pazarlanması(sadece maddi olarak demiyorum, bu bir fikir de olabilir) “Türk Malı” denerek pazarlanmasından çok farklı değil. Her ikisinde de insanları etkiliyorunuz.

      Beğen

    • ” Heteroseksüellik doğaldır, dolayısıyla eşcinsellik kötüdür.” cümlesindeki çıkarım hatalıdır heteroseksüelliğin doğal olması eşcinselliğin kötü olduğunu göstermez bu yazının da anlatmak istediği ana fikir budur doğal olmanın her zaman iyi olmadığı.

      neymiş bir cümleyi okurken doğru anlayıp öyle eleştirecekmişsiniz

      Beğen

  6. Doğal olmayan kültürel olandır.

    Yapay olanı reddetmek; insanın düşünerek yapabileceklerini, kültürü reddetmektir. Hiç bir şey üretmemektir.

    Beğen

  7. popüler olan bir düşüncenin karşısında durmak, onun bir tarafından tutup çekmek sizi her zaman sizi haklı kılmaz.Bence bu yazının beslendiği kaynak hatalıdır , yöneliminizin doğaya,hayvanlara doğru değil daha çok İnsan fıtratına doğru olması gerektiğini düşünüyorum.

    Beğen

  8. Yazı güzel ama sanki bir makalenin giriş kısmı gibi, tek başına yetersiz kalmış. Keşke bulgular ve akabinde tartışma sonuç gibi bölümler de yer alsaydı çok daha tatmin edici olurdu bence. Naçizane fikrim budur.

    Beğen

  9. herşey doğal olabilir tamam ama artık biz doğalmıyız . insan doğal kalabildimi

    Beğen

  10. olum bu adam kadar beyinsiz bir insan yok azıcık bilgisiyle her konuya el atmaya çalışıyosun
    hayır birde önermelerin o kadar dandik ki kendin anlatım kendin onaylıyorsun, kendi salakça sorularına kendi salak cevaplarını verip aptal insanların beğenisini alıyosun tıp konusunda tezin mi var neyin araştırmasını yaptın neden insanları şu azıcık aklınla yönlendirmeye çalışıyosun yalan savar savar değil her türlü genel geçer olmayan şeyleri eleştiriyorsun bilimsel kaynak vermeden bir daha kendi az aklını kaynak verdiğin yazılar yazıp milleti yanıltma 2 tane doğru yazıyosun 4 tane yanlış senin hesaba göre doğrular yanlışları götürüyo gibi

    Beğen

    • bence de makale “bilimsellik”ten çok ego kokuyor.
      lütfen uzman olmadığımız konularda makale yazmayalım.
      “Doğal” kelimesi size “iyi” gelmese de bunu bu şekilde ortaya koymanız sadece sizin değil tüm sitenin puanını gözümde düşürdü.
      Benden söylemesi.

      Beğen

      • Yorumunuz için teşekkürler.

        Belki konuyla ilgili bilimsel bağlamı biraz daha açarak hem beni, hem de bu sitenin okurlarını aydınlatabilirsiniz.

        Beğen

  11. karda_yürür 16 Ocak 2016 03:14

    Kapitalizm doğal bir oluşum değildir komunizm gibi bir düşünce ekseninde toplanmıştır

    Doğada mücadele vardır ancak üretim araçları belirli bir zümreye ait değildir

    Doğada büyük balık küçük balığı yer ama kimse kimseyi sömürmez

    Kapitalizmin anahtar kelimesinin “rekabet”değil “sömürü” olduğunu anlarsak doğal bir oluşum olmadığını da kavramış oluruz

    Beğen

  12. yazıdan çok tartışmalar ilgimi çekti.
    herkes mesajı anlamış 3 aşağı 5 yukarı yazıya ve yazara bu kadar yüklenmeyin bence hayat kurtarır ! Araştırcam hamile kadınların bitkisel çay içmelerinim zararlı olup olmadığını

    Beğen

  13. Tam anlamı ile saçma sapan bir yazı. Asıl sizin yazdıklarınız safsata ve hiç hiç bir bilimsel yanı yok. Köpekbalığı da doğaldır onu da yiyelim hahaha 5 yasindaki çocuk mantığı bu. Bitkilerle ilgili seruvenimiz insanlık var olduğundan beri sürüyor. Yani ne yararlı ne zararlı biliyoruz. Bilmeyen de bilmek istemeyendir. Doğal doğum sezaryani kötü göstermek için ovülüyor demek de
    Bilime, doğaya, kendi aklına hakarettir. Her önüne gelenin her konuda bu kadar rahat yazıyor oluşu, en büyük tehlikedir!

    Beğen

  14. doğal doğum ,normal spontan doğum anlamında kullanılmış herhalde.başla gelen,sağlıklı ve terminde bir bebeğin kendiliğinden vaginal yoldan doğması hadisesi evet fizyolojik olandır.doğuma yardım eden kişi sabırlı davranırsa %90 dan fazlası tek sıyrık dahi olmadan mezkur yolla doğabilir.

    Beğen

  15. Çok faydalı bir yazı olmuş, kendi blog yazımda kaynak olarak kullandım.

    Beğen

Trackbacks/Pingbacks

  1. Küçük Kareler, Büyük Anlamlar! | Evrensel Küme - 25 Şubat 2013

    […] “Kimyasal” terimi, nesneler için kullanılabilecek bir sıfat değildir. Yoksa aklınıza gelen -kendi bedenimiz de olmak üzere- her şey kimyasaldır! Eğer bu kelime ile “sentetik” ifadesi, yani laboratuvarda sentezlenen madde ifadesi kastediliyorsa, elinizdeki tüpe saksınızda biten otu koymak isteseler, onu o krem formuna sokabilmek için o da çeşitli laboratuvar süreçlerinden geçecek zaten. Hele ki kozmetik bir ürünün hiç bir laboratuvar sürecinden geçmeme şansı yok. Eğer geçmiyorsa, hele ki içerisinde hayvansal yağlar içeriyorsa, onu kullanmak istemeyeceğinize, kokusuna dayanamayacağınıza, dahası da hijyenik olmayacağına kalıbımı basarım. (Doğal olan her şeyin iyi olmadığını da daha önce yazmıştık.) […]

    Beğen

  2. Cem » Blog Archive » Yeni Tat - 24 Şubat 2014

    […] mantarlar glutamik asidin yüksek miktarlarda doğal olarak bulunduğu yiyecekler.  Eğer doğallık safsatasına kurban olmayı göze alacak olsak hiç araştırma yapmadan MSG çok yararlı bile diyebilirdik :). […]

    Beğen

  3. Bahadır'ın Dükkanı – Acı, tatlı, ekşi, tuzlu, metalik ve MSG - 24 Ağustos 2014

    […] mantarlar glutamik asidin yüksek miktarlarda doğal olarak bulunduğu yiyecekler.  Eğer doğallık safsatasına kurban olmayı göze alacak olsak hiç araştırma yapmadan MSG çok yararlı bile diyebilirdik :). […]

    Beğen

  4. Safsatalar I: Komplo teorilerini safsatalar ile süslemek - teyit.org - 15 Mart 2020

    […] Yalansavar’dan Serdar Başeğmez’in konu hakkında yazdığı yazıda “doğal” kelimesinin birçok dilde pozitif bir algı yarattığı ve doğaya yönelim safsatasının ikna ediciliğinin de bu algıya dayandığı ifade ediliyor.  […]

    Beğen