10 Ağustos 2015 
Komplo Teorileri daha önce Yalansavar’da etraflıca işlediğimiz bir konu. Kimlerin neden komplo teorileri ürettiğinden, bu teorilerin nasıl yayıldığına kadar bir çok soruya cevap aramıştık. (Yazı dizisini şurada bulabilirsiniz.) Bu yazıda, aslında son derece komik, ve asılsız olduğu bariz bir komplo teorisi olan Chemtrails (toksik bulutlar) teorisinden bahsedeceğiz. Önce bu komplo teorisini açıklayıp kısaca çürüttükten sonra, bu teori nasıl çıkmış ve nasıl hala yayılıyor ona bakacağız. 
Yoğunlaşma İzleri
Hepimiz, uçakların gökyüzünde ilerlerken bazen arkalarında, çoğu kez beyaz renkte, bir iz bıraktığını görmüşüzdür. Jet motorlu uçakların arkasında bıraktığı, bazen uzun süre gökyüzünde kalan bu izlere İngilizce’de ‘condensation trail’ (yani ‘yoğunlaşma izi’) ya da kısaca contrail deniyor. 
Uçaklardan bu izlerin çıkma sebebi, soğuk havalarda ağzınızdan çıkan havanın buhar gibi gözükmesinin sebebi ile benzer: Sıcak ve içinde su molekülleri bulunan (nemli) hava, nefesimizi verdiğimiz zaman soğuk havaya çıkar ve su molekülleri soğuk havanın etkisiyle yoğunlaşır, buharı oluşturur. Tıpkı çaydanlıktan çıkan buhar gibi.
Ağzımızdan ya da çaydanlıktan çıkan sıcak ve nemli hava çabucak dışarıdaki soğuk havaya karışır, görünmez hale gelir. Ancak yolcu uçaklarının ya da savaş jetlerinin uçtuğu 8 bin metre ve üstü irtifada hava basıncı ve sıcaklığı çok düşüktür. Uçağın egzozundan çıkan havadaki su molekülleri anında donarak kristalize olurlar ve yine aynı yerden çıkan diğer parçacıklara yapışarak yoğunlaşma izi dediğimiz bulutları oluştururlar.[1] Eğer uçağın uçtuğu yükseklikte hava az nemli ise bu izler bir kaç dakika sonra kaybolur. Eğer havadaki nem fazla ise, bu izler saatlerce havada kalabilen bir bulut haline dönüşebilir. (İngilizce bilen okurlarımız bu konuyu daha ayrıntılı anlatan bir postere şuradan ulaşabilirler.)
Chemtrails 
Chemtrails teorisyenlerinin iddiası ise şudur: Bu izler uçakların motorlarından çıkmamaktadır. Bazı beldelerde yazları sinek ilacı sıkan kamyonetler gibi, bu yolcu ve savaş uçakları da arkalarından atmosfere ilaç püskürtmektedirler! Havada uzun süre kalan bu izler contrail değil, chemtrail‘dır. Sebep? Bu gazları atmosfere salarak insanların düşüncelerini ve davranışlarını kontrol altına almak, onları hasta yapıp ilaç satmak, beyinlerini uyuşturup isyan etmelerini engellemek, küresel ısınmayı engellemek vs! Peki kim yapıyor bunu? Devletler ve/veya büyük şirketler![2]
Şimdi, bu iddiayı çürütmek aslında çok zor değil. Çünkü bu teoriye inanacak bir kişi, şu saçma önermelerin de hepsinin doğru olduğunu kabul etmek durumundadır:
2. Dünya Savaşı sırasında çekilmiş bir yoğunlaşma izi resmi. (Kaynak: Commons Wikimedia)
1- Uçakların bıraktığı bu izleri yıllardır dünyanın dört bir tarafında milyonlarca insan gördüğüne göre, eğer ortada böyle bir komplo varsa, ya devletler topluca bu işin içinde, ya da bir çok saf devlet senelerdir gözlerinin önünde her gün olan bu komplodan haberdar değil!
2- Komployu tasarlayanlar, atmosfere püskürtülen bu gazların kendilerine de ulaşacağını bilmiyorlar, ya da aldırmıyorlar.
3- Onyıllardır bu uçakları kullanan binlerce pilot, bu uçakların tasarımını ve bakımını yapan onbinlerce Türk, Amerikalı, İranlı, Arjantinli vs. mühendis, teknisyen, ve bütün dünyada kullanılan tonlarca zehirli gazı üreten bilim insanları, bu gazları satan firmalardaki yöneticiler, bu devletlerin politikacıları, askerleri, bürokratları vs. kendi yakınlarının da bu gazlara maruz kalmasına rağmen çıkıp da bir açıklama yapmıyorlar, ya da engelleyemiyorlar. Mesela bugüne kadar “evet, ben bu gazları etrafa yaydım!” diyen bir pilot ortaya çıkmadı
4- Çok ciddiye almasalar da, ara sıra medyaya çıkıp, yoğunlaşma izinin ne olduğunu açıklayan ve bu komplo teorisinin saçma olduğunu söyleyen bilim insanları ve görevliler, ve bu açıklamaları yayan bizler, kötü niyetli ya da kandırılmışız. Bu liste daha da uzatılabilir. Umuyoruz ki, okurlarımızın arasında bu gülünç teoriye inanan ya da dikkate alan yoktur.
Chemtrails İddiasının Ortaya Çıkışı
Chemtrails teorisi aslında 90’ların sonunda çıkıyor. Çıkış yeri de… (evet, doğru tahmin ettiniz) Amerika! “Aşılar çocuklarımızı hasta yapıyor“, “Astronotlar aya gitmedi“, ya da “UFO’ları bizden saklıyorlar” gibi nice komplo teorisini ülkemize ve dünyaya yaymış bu süpergüç, chemtrails teorisinde de yine başrolde!
1999 yılında William Thomas adlı bir gazeteci, uçaklardan atmosfere sıkılacak bazı gazlarla güneş ışınlarının yansıtılarak küresel ısınmanın engellenebileceği şeklinde bir iddia ortaya atıyor. Bunu duyan aşırı duyarlı bazı Amerikalılar, uçaktan atmosfere gaz sıkma fikri ile, havada giden uçakların arkalarında gördükleri izleri beyinlerinde birleştirerek chemtrails komplo teorisini yaratıyorlar. Art Bell adlı, uçuk bilim kurgu konuları üzerine radyo programı yapan bir diğer Amerikalı da teoriyi programında yayarak Amerika’da popüler hale getiriyor.[3]
Uçakların test uçuşlarında kullanılan su tanklarını, chemtrails delili olarak göstermek…
Olayların sonraki gelişimi sahte komplo teorilerinin tipik yayılma şekline tıpa tıp uyuyor: İnsanlar konuyu ilginç bulup üzerinde fazla düşünmeden birbirlerine gönderiyorlar, teoriyi destekleyen İnternet sayfaları kuruluyor ve sonra bu sayfalara olan ilgiyi arttırmak için teoriyi destekleyen sahte haberler ve fotoğraflar üretiliyor, ve bunlar da hızla yayılıyor. Devlet görevlileri ya da bilim insanları açıklama yapsalar konuyu gizlemeye çalışmakla suçlanıyorlar, yapmasalar bu sefer de teorinin delili olarak onların açıklama yapmaması gösteriliyor!
Komplo Teorilerinin Yayılması
Komplo teorileri öne sürülürken, gerçek olaylar ortaya atılan iddia ile harmanlanır. Böylece gerçek olayın sağladığı inandırıcılık iddianın da daha inanılır olmasını sağlar. Mesela, günümüzde gelişmiş ülkelerde ortalama ömür (ve dolayısıyla yaşlı nüfus) arttığı için bunama veya Alzheimer gibi hastalıklar daha sık görülüyor. Bazı chemtrails teorisyenleri, bu hastalıkların artış sebebi olarak chemtrails komplosunu göstermektedirler. Siz siz olun, sokakta evinin yerini unutmuş bir yaşlı amca gördüğünüzde hemen gökyüzüne bakmayın!
Bir diğer tipik komplo teorisi özelliği ise korku unsurudur. İnsanlar bilmedikleri şeylerden korkarlar. Bulut nedir, hangi koşullarda oluşur, bir jet motoru nasıl çalışır, bunları bilmeyen ya da açıp da İnternetten okumayan kişiler, insan doğası gereği, korkularını destekleyen haberlere kulak kabartırken, teoriyi yanlışlayan görüşleri fazla dikkate almazlar. Cehalet korkuyu, korku da sahte komplo teorilerini besler.
‘Kuşku’ da insanların komplolara inanmalarını kolaylaştırır. Dünyanın hemen her yerinde insanlar devlet kurumlarına, büyük şirketlere ve ana akım medyaya (haklı olarak) kuşku ile yaklaşırlar. Sahte komplo teorileri yayılırken de mutlaka bu kuşkulardan faydalanır, “arkasında şu devlet/şirket var” ya da “medya bundan bahsetmiyor” gibi yorumlar ön plana çıkartılır.
Sahte Komplo Teorilerini Nasıl Anlayabiliriz?
Hawaii adalarındaki isyanı önleyen chemtrail’lar(!)
Gerekli bilimsel donanıma sahip olmasak da bir çok komplo teorisini mantığımızda tartabiliriz. Örneğin, yoğunlaşma izlerinin dünyanın her tarafında yıllardır görülmesi, ve bir komployu dünyanın her tarafında uygulayabilmenin pratikteki zorluğu, chemtrails teorisini savunmayı ve ona inanmayı zorlaştırıyor.
Örneğin, Amerika’da yayın yapan bir İnternet sitesinde, Türkiye’de de chemtrail’lar olduğunun ispatı olarak, bir kaç sene evvel İstanbul’un Dilovası mevkiinde havaya yayılan beyaz madde gösterilmiş.[4] Halbuki bir Türk’e sorsalardı, Dilovasında üretim yapan firmaların neden olduğu muazzam çevre felaketlerini öğrenir, olayın uçaklarla falan bi alakası olmadığını anlarlardı. Dilovasında yaşayan insanlar zaten yerli malı chemtrail’ın en güzeline sahipler(!)
Diyelim Türkiye’de ikinci bir Gezi Parkı protestosu olmasın diye biber gazı değil de chemtrails kullanıp insanların beynini uyuşturacaklar. Peki Finlandiya gibi oldukça huzurlu ve sakin bir ülkede ne işi olur chemtrails’ın? Ya da Hawaii Adalarında yayılmış yatan bir turiste chemtrail’ın ne etkisi olacak? Eğer amaç insan nüfusunu azaltmaksa, Moğolistan gibi ıssız bir ülkede gaz harcamaya değer mi?
Sonuç
Amerika gibi 10 milyondan fazla mühendis ve bilim insanının buluduğu, bilim altyapısı sağlam bir ülkede 3-5 delinin birilerini kandırması pek ciddiye alınmayabilir. Ancak bilimsel düşüncenin hala yaygın olmadığı, bilim insanlarının kelaynaklar gibi göçme ve tükenme riski olduğu Türkiye gibi ülkelerde durum daha farklıdır. (Türkiye’de temel bilimler eğitiminin kötüleşen durumunu anlatan güzel bir yazıyı şurada bulabilirsiniz.) Normalde bir ortaokul öğrencisinin rahatlıkla çürütebilmesi gereken bu tip komplo teorileri, eğitim sistemi zayıf ülkelerde ciddi miktarda yayılabiliyor.
Chemtrails safsatası henüz Türkiye’de çok yaygın değil, ancak yine de bu deli saçmasına inananlar var.[5] Bu yazıda chemtrails savunucularının bütün “delillerine” değinmedik, zira o deliller de yalan yanlış bilgilerden ibaret. Ancak umarız Yalansavar’ın bu yazısı, bir aşı gibi, chemtrails safsatasının daha fazla yayılmasını engeller.
Yazımızı sonlandırmadan önce tekrar vurgulayalım: Komplolar vardır, ve bunları açığa çıkartmak için ortaya iddialar atılabilir. Ancak bu iddiaların biraz mantıklı ve mesnetli olması lazım. Dünyanın dört bir yanından binlerce insanın oturup bir komplo hazırlamaları ve bunu onyıllarca gizlice uygulamaları pratikte neredeyse imkansızdır.
Kaynakça:
- http://science-edu.larc.nasa.gov/contrail-edu/science.php
- http://www.chemtrails911.com/intro_to_chem.htm
- http://io9.com/is-that-reflective-cloud-about-to-poison-you-and-change-1638680856
- http://www.naturalnews.com/034233_Turkey_chemtrails.html
- http://www.gidahareketi.org/Korkunc-Bir-Canavarlik-Daha–Insan-Cok-Oldurelim–1043-haberi.aspx
Yalansavar 
Yalansavar standartlarına göre düşük bir yazı olmuş.
3. maddede ki “Mesela bugüne kadar “evet, ben bu gazları etrafa yaydım!” diyen bir pilot ortaya çıkmadı” çok yanlış bir argüman, böyle bir pilot çıksa bu teori doğru mu olacaktı yani?
Ya da insanlar gazın(chemtrail) olmadığı moğolistana kaçabilir deyip, moğolistanı gazlamış olamazlar mı? Saygılarımla
BeğenBeğen
Merhaba… Yorum için teşekkürler. Eğer tek bir pilot çıkıp da ‘böyle bir şey yaptım’ deseydi, bu teoriyi ispatlamazdı elbette ama yine de cevaplanması gereken bir soru ve ciddiye alınacak bir iddia ortaya çıkartırdı. Dünyanın dört bir yanından onbinlerce insan bir komplo hazırlayacak ama tek bir tanesi dahi bunu açıklamayacak! Böyle bir şeyin neredeyse imkansız oluşu bu komplo teorisinin belki de en zayıf noktasıdır.
Şunu da eklemek gerekir ki, Chemtrails safsatası hakkında yazarken karşılaştığımız temel sorun, ortada delil niyetine gösterilebilecek hiçbir ciddi şeyin olmamasıydı. Yani iddia sahiplerinin elinde yalanlamaya değer bir delil yok. Sadece bir safsata ve bir yığın laf kalabalığı var, o kadar. Bu argümanla biraz da karşı taraf için olası deliller gösteriyoruz: “Tek bir pilot bulun, ya da tek bir yolcu uçağında bir gaz püskürtme düzeneğini ortaya çıkartın, ki en azından ciddiye alalım”, diyoruz.
Moğolistan’a gelince… İnsanlar böyle bir nedenle bir ülkeden oraya taşınmış olsalar, konu bir şekilde kulağımıza gelirdi heralde. Sonuçta, espri yapma maksadıyla da olsa, bahsettiğimiz yer Moğolistan: Türkiye’nin 2 katı büyüklüğünde ama nüfusu Urfa ile Samsun’un toplamı kadar! Nüfus yoğunluğu çok düşük, harcayacağın gaza değmez 🙂 Chemtrails safsatasına göre amaç, belirli insanları değil, herkesi gazlamak. Yani İstanbul’dan 1 milyon kişi Moğolistan’a göçse, kalan 14 milyon hala daha verimli bir hedef olurdu 🙂
BeğenBeğen
Konu bildiğim ya da inandığım bir konu değil. Sadece sunulan argümanların yetersiz olduğunu söylemek istedim ama siz bunun sebebinin bu teoriyi ortaya atanlar olduğunu söylüyorsanız, doğrudur.Şunu da söylemek isterim ki, eğer bu kadar büyük bir komplo düşünüyorsan harcayacağın gazı düşünmezsin 🙂 neyse size kolay gelsin, yazılarınızın devamını dilerim.
BeğenBeğen
O zaman “Kimsenin ispatlayamadığı bir şey yok sayılır” . Böyle saçma bir mantık olabilir mi? Bir zar sürekli 6 gelirse hiçbir ispata gerek duymadan zarın hileli olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bunu tesadüfle açıklayamazsınız. Bu durum eşyanın doğasına aykırıdır. Başka bir örnek: Ayda yılda bir gelen bir arkadaşım her eve geldiğinde bir bardak eksiliyorsa o arkadaşımdan şüphelenirim. Burada insan beyni en yüksek olasılığı seçer. Chemtrails yalan olabilir ama bir analiz yapmak için yeterli veri yok. Diğer taraftan doğru olmaması için de bir sebep yok. Çünkü para ve art niyet olduktan sonra her şey mümkün.
Teoriyi küçümsemeyin. Sadece zekası yeterli insanlar teori üretebilir. O yüzden bilinçsiz toplumlar üzerinde oyunlar oynamak çok daha kolaydır. Sizin de toplumun zekasının ürettiği teorileri küçümseme rolü oynadığınız çok açık.
BeğenBeğen
Sanırım yazıdaki temel amacı yanlış anlamışsınız: Yalansavar’da bütün bu yazıları yazmamızın nedeni insanları daha şüpheci, sorgulayıcı olmaya yönlendirmek, safsatalara kolayca kanmalarını engellemek, hatta bunun yöntemlerini anlatmak, bilinçlendirmek. Dolayısıyla, düşünen ve sorgulayan insanları küçümsemek gibi bir niyetimiz yok.
Ancak, yazıda da belirttiğim gibi, bu sorgulamaların biraz mantıklı olması gerekiyor. Yoksa kafayı komplo teorileriyle bozmuş hastalıklı, paranoyak bir toplum haline geliriz.
Bir komplo iddiası ile karşılaştığımızda ne yapabiliriz? Eğer ortadaki iddialar net verilerle destekleniyorsa, bu verilerin doğruluklarını araştırarak iddiayı tartabiliriz. Ancak sosyal ve yazılı medya komplo teorileri ile kaynıyor ve pratikte insanlardan her bir teorinin verilerini araştırmalarını bekleyemeyiz. İlk etapta daha çabuk ve kısmen etkili yöntemler lazım.
İşte bu yöntemlerde biri de, ki bu yazıda bu yöntemi kullandık, bir iddianın doğru olabilmesi için hangi şartların oluşmuş olması gerektiğine bakmaktır. Bana anlatılan bu iddiayı kabul ettiğim zaman başka hangi gerek şartları da kabul etmiş oluyorum? Bu şartlar kulağa (mantığa) doğru geliyor mu?
Chemtrails örneği, bizce, dikkate almaya değmeyecek kadar komik bir komplo teorisi örneğidir. Sanırım sizin küçümsemek olarak gördüğünüz nokta bu. İstediğiniz kadar paranız ve art niyetiniz olsun, dünya çapında yüzlerce, belki de binlerce uçağın ve insanın dahil olacağı bu kadar büyük bir operasyonu, bırakın gizlemek, yürütmesi dahi çok, ama çok zordur. Daha bunun mali kaynakları, uluslararası izinleri, söz konusu gazların üretimi ve nakliyesi gibi bir yığın başka ayrıntısı var.
Bunların da ötesinde, yazının başında değindiğimiz, uçakların neden bu izleri çıkarttığının bilimsel açıklamaları var, ve bunlar temel fizik veya kimya bilgisi olan insanların rahatlıkla anlayabileceği kolaylıkta bilgiler.
Sonuç olarak, bu yazıda verilen mesaj “Kimsenin ispatlayamadığı bir şey yok sayılır” değildir. Var olabilirler. İspatlanmamış ama mantıklı iseler sorgulamaya devam edin (eve gelen o arkadaşınız kleptoman olabilir 🙂 ). İspatlanmamış ve mantıksız iseler dikkate almayın.
BeğenBeğen
Merhaba, 2 yil gecmis ama umarim gorur ve bir cevap yazarsiniz. Ben sadece bir konudaki dusuncenizi merak ediyorum. Yani o yondeki iddialari nasil curuttugunuzu. Sabah bilmem kacta baslayip ertesi gun bilmem kaca kadar hatta bazen 2, 3 gun boyunca 5-10-15 dk da bir gökyüzünden gecen ve pesinde iz birakan ucaklari goruntuleyip paylasan kişilerin oldugu gruplar mevcut. Hep ayni yukseklikten gectiklerini de belirtiyorlar ve her zaman duz bir hat olmuyor fotograflarda gorunen bu izler. Ucus sahamizin bu derece kalabalik olmadigini dusunursek, yani ayni anda farkli sehirlerden bu paylasimlari yapanlar var, herhalde o derece kalabalik degildir hava trafigi, ve dedigim gibi her zaman duz olmuyor izler. siz bu ucaklari ne olarak yorumluyorsunuz? Kaldi ki artik turkiye uzerinden gecen ic ve dis hat ucuslarini takip edebildiginiz uygulamalar dahi mevcut, o sebeple en azindan yolcu ucagi olmadiklarini varsayarsak, nedir sizce bunlar?
BeğenBeğen
Merhaba,
Sorunuzun kısa cevabı: Biz bu uçakları herhangi bir komploya dahil olmayan uçaklar olarak yorumluyoruz.
Sorunuzu okuyunca aklıma bir kaç soru geldi. Birincisi, bu görüntüleri paylaşan kişiler bu uçakların aynı yükseklikten geçtiklerini nasıl belirliyorlar? Yerden baktığınızda 2500 ve 3000 metre irtifada uçan iki uçak gözümüze neredeyse aynı görünür. Ancak hava 500 metre yukarıda ya da aşağıda daha soğuk/sıcak ya da nemli/kuru olabilir. Acaba bu arkadaşların ellerinde radar mı var?
İkincisi, “düz bir hat olmuyor” derken kastedilen rota değişikliği midir, yoksa zigzaglar çizerek giden bir uçak mı? Şehirlerin üzerinde genelde yolcu uçakları görürüz ve bunlar ya iniş için alçalırken ya da kalkış sonrası rotalarını ayarlarken uçağın gittiği yönü değiştirirler. Şehir dışı yerlerde ise askeri ya da eğitim uçakları da olabilir. Eğer siz birden fazla uçağın gökyüzünde uçtuğunu görürseniz, https://flightaware.com/live/ gibi sitelerde bu uçuşları takip edebilirsiniz. Sizin bu uçakların ve uçuşların kayıt dışı olduğuna dair kuşkunuz sadece bir tahmine mi dayanıyor? Mesela size bu cevabı yazarken Türkiye’de saat gece 1’i geçiyordu ve şu anda İstanbul üzerinde 17 uçuş gözüküyor. Türkiye gibi kıtaların merkezinde yer alan bir ülkenin uçuş sahasının kalabalık olması şaşırtıcı olmaz zaten.
Üçüncüsü, yazıda da belirttiğim gibi, eğer bu komplo teorisi doğru ise, bizim sivil ve askeri merkezlerimiz, radarlarımız nasıl oluyor da bu zehir saçan uçakların yıllardır sürekli ve günlerce 5-10 dakikada bir havada uçmasına ses çıkarmıyorlar? Nasıl oluyor da bu hain pilotlar, uçuş görevlileri, yer ekipleri, askeri ve sivil devlet görevlilerinden bir tanesi çıkıp da ne yaptıklarını anlatmıyor, bütün gün bu uçakların kendi ailelerini de zehirlemelerine ses çıkartmıyorlar? Cep telefonları ve kameraların her yerde olduğu bir çağda binlerce kişinin (hatta memurun ve bürokratın) görev aldığı korkunç bir komplo nasıl bu kadar mükemmel gizlenebiliyor? Bu komploları yayan arkadaşların aileleri arkadaşları arasında hiç asker, pilot ya da kimya dersi almış birileri yok mudur?
Nacizane tavsiyem, eğer arkasında çıkardığı izden şüphelendiğiniz bir uçak görürseniz, yukarıda veridiğim linke hemen o anda giderek uçağı tespit edin. İnternette gördüğünüz resim ve videolara kuşku ile yaklaşın. Kuşku ve şüphelere takılmak yerine, net (uydurulmamış) deliller ve şahitler var mı, ona bakın. Yoksa da, bu ve diğer benzer iddiaları kaale almayın. (Şahsen, 2-3 senedir bu chemtrails sitelerine, filmlerine bakıp duruyorum, hala bir tane sağlam bir delil göremedim, ne Türkçe ne de diğer dillerdeki sitelerde.)
Yazımızı okuduğunuz için teşekkürler.
BeğenBeğen
Bunu tartışmaya gerek yok. Eğer bunun komplo teorisi olduğunu düşünüyorsanız, spreyleme yapılan herhangi bir alanda havayı kontrol edip alüminyum miktarını ölçün. Yazılan diğer kimyasalları söylemiyorum bile. Ve sonuçları insanlarla açıkça paylaşın. “Havada olması gereken alüminyum miktarı şu iken, spreylemeden sonra budur” deyin.
Böylece cümlelerinizin sonunda buna inanan insanları deli saçması şeylere inandıkları gerekçesi ile farklı yerlere koymamış olursunuz. Ya da kim bilir, belki de araştırmanızdan sonra deli saçması dediğiniz şeye inanıyor olursunuz…
BeğenBeğen
“Spreylemeden sonra budur” diyemeyiz, çünkü spreyleme diye bir şey yok 🙂 “Havada olması gereken miktar” diye bir şey de yok, çünkü ölçümün yapıldığı yere göre havadaki alüminyum miktarı çok farklı olacaktır. Normalde metreküpte 0.005 mikrogramdan 0.18 mikrograma kadar değişebilir, ancak alüminyum yerkabuğunda, oksijen ve silikondan sonra, en çok bulunan 3. element! Toprakta, dolayısıyla havadaki toz zerreciklerinde ve göllerde, ırmaklarda, kısacası içine toz karışan her yerde bolca bulunur. Havadaki alüminyum miktarı şehirlerde ve farbrikaların bulunduğu yerlerde metreküpte 8 mikrograma kadar yükselebilir. Yapacağınız bir ölçüm hava durumuna göre bile değişecektir.
Türkiye’de hava kirliliği ölçümleri, başta Sağlık ve Çevre bakanlıklarına bağlı olanlar olmak üzere, bir çok istasyon tarafından yapılmaktadır. Tabi sadece Türkiye’de değil, dünyanın bir çok ülkesinde de bu ölçümler yapılmaktadır. Özel kurumlar, üniversiteler vb… Eğer bu komplo teorisini savunan kişiler bütün bu ülkelerin, kurumların ve burda çalışan insanların dediklerine inanmıyorsa, bizim gidip Kimya Mühendisleri Odasından bir rapor daha çıkartmamızın bir fark yaratacağını düşünmüyorum. Ya da İstanbul gibi, fabrikalarla insanlarların iç içe yaşadıkları bir yerde yapılacak bir ölçümde alüminyum miktarı yüksek çıksa, bu durum 8 bin metre irtifada giden bir uçaktan spreyleme yapıldığını göstermeyecektir.
“Yazılan diğer kimyasallar” olduğundan bahsetmişsiniz ama nerde gördüğünüzü söylememişsiniz. Öncelikle, bu teoriyi savunan Türkçe sitelerin neredeyse tamamı muhtemelen Amerika’da yazılmış safsataların bire bir çevirisi. (Bunu da şurdan anlıyorum: Dünyada yükseklik birimi olarak metre yerine fit kullanan bir tek Amerika kaldı, ve bu yazıları Türkçeye çevirenler zahmet edip metre çevirisini dahi yapmıyorlar 🙂 ) İngilizce siteler ise palavra veya yanlış verilerle dolu. Ama ciddiye aldığınız bir tanesi varsa bize gönderin, seve seve bakariz.
BeğenBeğen
Az önce sosyal medyada paylasilmis bir yazi gordum bu konuyla ilgili, Turkiye’den bir ornek olmasi icin paylasmak istedim. Evet, insanlar inaniyor 🙂 http://www.oncevatan.com.tr/chamtrails-ve-gizli-nufus-kontrol-operasyonlari-makale,34055.html
BeğenBeğen
Paylaşım için teşekkür ederiz. Bu safsatanın yayıldığı ortamlarda Yalansavar’ın bu yazısını da paylaşmaktan çekinmeyiniz 🙂
BeğenBeğen
Bu kadar ukala bir yazı görmemiştim. Siz burada bir şey ispat etmemişsiniz…Evet belki zihin kontrolü, hastalık bulaştırma gibi eylemler biraz ütopik olabilir fakat gökyüzünde farklı birşeyler olduğu kesin. Sizin yazdığınız türden yazılar yabancı kaynaklarda çokça mevcut fakat hiçbirisi şu ana kadar bu teoriyi çürütmeye yetemedi. Savunucularına göre, spreylemenin asıl uygulanma sebebi iklim kontrolü bu sebeple dünyanın heryerinde görülebilir. Spreylemeden birkaç saat sonra gökyüzünü incelemenizi tavsiye ederim…Ben inanıyorum kesin var demiyorum fakat sizin gibi ukala bir şekilde de kestirip atamıyorum. 3 adet kocaman Jumbo jet uçağının Kartal-Kadıköy arasında saatlerce uçarak 6 sıra halinde paralel şekilde spreyleme yapıp daha sonrada spreylemeyi kesip zıt yönlere doğru uçmasına ”hehuheeheyfghs su buharı len bunlar salaklar” şeklinde bir yorum getiremezsiniz getiremem getiremeyiz. Şu yaptığınız olay ikiz kuleleri Bin Ladin’in vurduğunu düşünen Amerikalıları getiriyor aklıma…Biraz araştırma yapın bence ve gelin burada tartışın. Unutmadan, birçok ülkede resmi yetkililer spreylemeyi doğruluyor ve uyarıyor…belli ki normal olmayan birşeyler var ortada. Son olarak lütfen Türk Hava Kuvvetleri’ne bir yazı yazın bu konu ile alakalı…bakalım su buharımı diyecekler yoksa ”savunma amaçlı askeri operason”mu?… Facebook’ta güzel bir sayfa mevcut (türkiye chemtrails takipçileri) buyrun gelin tartışalım konuşalım sizde canlı örnekleri görmüş olursunuz…Körü körüne ”saçmalık” veya ”gerçek” demekle bu iş yürümüyor…Sağlıcakla.
BeğenLiked by 1 kişi
Helal olsun kardeşim sana.
BeğenBeğen
İkiz kuleler dediğinde hemen çıkıp “Evet buna da komplo teorisi diyorlar ama doğru demek ki bu da doğru!” dememizi bekliyorsun sanırım… Halbuki ortada bir komplo teorisini benimsetmek için başka bir komlo teorisini örnek gösteren biri var sadece ve bu da aklıma komplo teorisi meraklısı biri olduğunu düşündürüyor sdece.
Bari sonunda doğru çıkan bir komplo teorisini örnek gösterseydin.
Senin gibiler aklıma hep ikiz kuleleri bizzat amerikanın vurduğunu düşünen insanları getiriyor…
BeğenBeğen
Kimyasal Püskürtmelere dair kanıtlara da şu adreslerden bakabilirsiniz. Belli ki bunu yazan yazarın bir gün de “aa bu da ne, bir bakayım, yav gidin öyle şey mi olurmuş” bakış açısıyla konuyu 3-4 kaynaktan okuyup, böyle anekdot üretebilmeyi başarmış. Tabi beyinsizliğin sınırı yok…
BeğenBeğen
Uuu…! Kafan güzelmiş kardeş, güle güle kullan! 🙂
BeğenBeğen
Şimdiye kadar böyle saçma bir “yalanlama” hiç okumamiştım, ki zaten saçma başladiği içn devaminida okumadim. Hiçbir pilot evet yaptim demedi ha? Öyleyse şunu izleyin:
Ayrica bu videonun altinda bir almanca yorum mevcut. Bu kişi Uçak tasarim mühendisi ve iş anlaşmasinda bu konu hakkinda kimseyle konuşamaz şartinida imzalamiş. Youtube daha bu olayi yaparken de çeken pilotlar var. Birçok delil mevcut. Siz ise yok öyle şey saçma ya öyle olsaydi böyle olurdu” diye mantik yürütmeye çalişiyorsunuz. Sizde gerçeklere inanmak istemeyenlerdensiniz. Kendi hayal dünyanizda, nekadar delil görsenizde, yaşayacaksiniz.
Ama bilgim kadariyla Türkiyede zaten bu chamtrail’ler mevcut değil. Türkiye bildiğim bileli bambaşka bir hava var. Kokusu Atmosphäri. Almanya da ama hiçbir koku yok bir tuaflik var. Ayriyeten hiç yasadinizmi bilmiyorum ama Almanyada bulunduğunuz sürece enerjinizde sinirli tutulur. Halbuki “sağlikli”sinizdir. Ama Türkiyede, yolyorgunluğu olsada genede birşeyler yapma isteği enerjisi içerisinde olursunuz. Anlayacağiniz chamtrailler uyuşturucu görevinide başariyla üsteler.
HAKIKATEN ARAŞTIRAN DOĞRULARI BULUR. Saçma argumanlari kesin artik.
BeğenBeğen
“Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir” demişti Carl Sagan, ama burda olağanüstü bir kanıt dahi arıyor değiliz. Tek istediğimiz doğru dürüst, doğrulanabilecek ya da yanlışlanabilecek bir kanıt.
Yazıda “bugüne kadar ‘evet, ben bu gazları etrafa yaydım!’ diyen bir pilot ortaya çıkmadı” demiştim, bildiğim kadarıyla bu durum hala geçerli. Bu videoda da pilot çıkıp ben böyle bi şey yaptım demiyor.
Daha önceki bir yorumumda da belirtmiştim: Bir pilot çıkıp da böyle bir açıklama yapsa da bu chemtrails komplo teorisini ispatlamaz, ama en azından ciddiye alınacak, araştırılabilecek bir iddia ortaya çıkmış olur. Ama burda böyle bir açıklama yok.
Gönderdiğiniz videonun orijinal hali şurda: https://archive.org/details/PilotSays..ChemtrailsAreANecessaryEVIL..WTF
Video ile ilgili bir kaç noktayı da ilginize sunayım:
Orijinal videoda pilot yolcudan kamerayı kapatmasını rica ediyor. (11 Eylül saldırıları sonrasında yolcuların kokpitte bu tip kayıtlar yapması şüphe uyandırabiliyor) İkinci videoda bu kısım silinmiş.
Gönderdiğiniz videoda sürekli Youtube’un daha önce bu videoyu sildiği söyleniyor. Bu video yükleneli ise 10 ay olmuş.
Pilotun adını bilmiyoruz. Bilseydik, eminim bir haberci gidip kendisiyle konuşur, ne demek istediğini daha ayrıntılı anlattırırdı.
Sonuç: Böyle bir organizasyonun içerisinde görev aldığını söyleyen birinin videosunu ya da haberini gönderin, seve seve sizin için araştırırız.
BeğenBeğen
Yazınızın Odatv ‘de referans alınarak haberleştirmesi konusunda hem sizi hem Odatv’ye eleştirilerim var.Genel görünümünüzde konulara bilinçli yaklaşımlarda bulunduğunuz algısı yaratmanız sizin açınızdan iyi gibi görünse de Chemtrails konusunda ön yargılı davranışınızın ve de küçültücü tavrınızın sizler açısından sorun teşkil edeceğini söylemek durumundayım.Uzun süredir Chemtrails konusunu hem ülkemizdeki,hem dünya genelindeki uygulamalarını takip etmeye çalışan birisi olarak size bu satırları yazıyorum.Bütün bu araştırmaları yaparken bilgi belge eksenli olarak veriler toplama gayretinde oldum.Yaşadığım yer olan İzmir ve Urla’da bizzat resimlediğim ve de videoya çektiğim görüntüler oluşturdum.Bununla da yetinmeyip konunun ciddiyetine ve de hassasiyetine kesinlikle inandığım için hiç bir beklentim olmaksızın Facebook’ta bu konu ile ilgili bir sayfa oluşturdum.Şu anda chemtrail ile ilgili olarak 10.000 kişinin takip ettiği bağlantılı iki sayfayı yönetmekteyim.Bu arada bütün dünyadaki bilgileri de anında takip etmeye gayret ediyorum.Yani zamanımın ciddi oranda bir kısmını kendimin ve de insanların bilinçlenmesi için ayırıyorum.Sizin komplo teorileri tanımınızla örtüşmeyecek kadar konunun ciddi önemde bir konu olduğunu sizlere söylemek durumundayım. Sayfamızda konular her boyutu ile analiz edilmektedir.İnanmadığımız,araştırmadığımız hiç bir konuya sayfamızda yer vermiyoruz.Konu bu satırlarda izah edilemiyecek kadar geniş bir konudur.Ve sizin anlattığınız gibi de basit değildir.Komplo teorisi ise hiç değildir.Size tavsiyem kurucusu olduğum ”Türkiye Chemtrails Mücadele Grubu,, sayfamızı ve de faydalanabileceğinize inandığım Geokomplo.com sitesini ilk planda incelemeniz.Ayrıca belirtmek durumundayım biz dünyanın bir çok ülkesinden yağmur suyu laboratuvar analiz sonuçlarını sayfamızda paylaştık.Chemtrails saldırısı altındaki bir çok ülkede Aluminyum,Baryum,Strontium gibi değerlerin yüksek oranda olduğu görülüyor.Aluminyumun yüksek değerleri insan sağlığı ve de bitki yaşamı için hayati önemde.Sorun sadece Alzheimer riskinde değil .Canlı yaşamı için büyük riskler barındırıyor.Belki bugün farkında değilsiniz ama bu konuyu hafife alıp toplumu yanıltmanız,odatv’nin de bu yazınızı referans alıp daha geniş kitleleri yönlendirmesinin ağır bir vebal taşıdığını söylemek durumundayım.Öğrenmeniz için İlk olarak Chemtrails sisteminde görev almış biyolog Kristen Meghan ropörtajından başlayın isterseniz.Kendisi asker bir bayan ve sistemin içerisindeyken yaşadıklarını,kimyasalların kullanıldığını gördükten sonra neler yaşadığını çok net anlatıyor.Kendisi şimdi ordudan ayrılarak bu konu ile ilgili uyarı amaçlı olarak Chemtrails uçaklarınca nasıl kimyasallar kullanıldığını anlattığı,konferanslar veriyor.Daha bunun gibi pek çok veri ve bilgi var.Bunun için zaman ayırıp araştırmak gerekiyor.Haber yapmak oturduğunuz yerden ahkam keserek ,bu konuda çaba gösterenleri küçümsemekle olmuyor.Toplumu yanlış yönlendirmenin mutlaka bir karşılığı olur,size tavsiyem bu konuyu derinlemesine araştırmanız,bu konuda talep ederseniz size her türlü desteğe de hazırız.Toplumu yanlış yönlerdiğinizden dolayı Odatv ile birlikte bizlerden ve toplumdan özür dilemeniz gerekeceğini de hatırlatmak durumundayım.Ayrıca Chemtrails-Haarp bağlantılarını da araştırmanızı önereceğim.Son söz, çağımız artık iklim savaşları çağıdır,komplo teorileri deyip küçümseyerek bu yeni olguyu tanımlayamazsak yaşayacak bir ülke bulamayabiliriz.
BeğenBeğen
wilhelm reich 150’lerde bulut dağıtan makine adında bir icadı vardır icadıyla bulutların yoğun biçimde toplanmasıyla inanılmaz bir yağmur yağdırma deneyine dönüştü.chemtrail amaç küresel ısınmaya önlem onların deyimiyle yani ABD küresel elitler.chemrail ayrıca akciğer hastalıklarına sebeb oluyor.
BeğenBeğen
Toplumu bilinçsizce ve çok yanlış yönlendiriyorsunuz.
BeğenBeğen
İkinci dünya savaşı uçaklarının su soğutma ekipmanlarından, alüminyum kullanarak uçak ekzozu emisyonlarının daha uzun süre görünür kalmasını sağlayan patentlerden, yağmur suyundaki alüminyumdan ve güneş radyasyonunu yönetme veya stratosferik partikül enjeksiyonu gibi programlardan bahsetmemişsiniz.. eksik kalmış 🙂
BeğenBeğen
Ben Almanya Ulm’de yaşıyorum.Chemtrail kavramından haberim olduğu için buradaki gökyüzü koşullarına dikkat kesildim en başından.Ne hikmetse havanın açık olduğu bazı günlerde bir tek bir uçak izine rastlamazken ve hatta uçak bile göremezken bir bakıyorsunuz bir anda gökyüzünde bir düzine devasa uçak ızgara şeklinde iz bırakacak şekilde uçuyor.Havacılık sektörü hakkında bilgi sahibi değilim ama ne oluyor da bir günde bu kadar uçak aynı bölgeden geçebiliyor diğer günlerde bazen bir tane dahi göremezken?Aynı zamanda genelde spreyleme yapılmasının akabinde yağmur yağıyor ya da hemen ertesi günü.Spreylemenin yağmur oluşumunda faydası olduğuna inanmıyorum ama bir şekilde yağmur ile spreylemenin bir bağlantısının olduğundan hemfikirim.Belki yağmur ile birlikte ağır metal partikülleri yeryüzüne ve diğer içerikler de atmosfere gönderilmesi sağlanmaktadır;kim bilir…Gelelim içeriğinde olduğu söylenen alüminyuma.Alimünyum vücutta birilkim yapabilen bir elementtir.Zararları bir çok kaliteli ve insan sağlığı odaklı bir kaç kozmetik firma tarafından biliniyor olmalı ki sattıkları her roll-on ve deodorantların üzerine “%0 Aliminium” ibaresini etiketliyor.Bunu geçtik alüminyum ayrıca doğa için de tahribat etkili bir element.Tarım alanlarını çoraklaştırıyor ve ağaçların kurumasına yol açıyor.Eylül 2009 tarihinde Abd Patent Enstitüsüne alüminyuma dayanıklı gen ile elde edilmiş GDO tohum patenti için başvuralması akıllarda soru işareti uyandıracak cinsten.Bunu yapanların amaçları her neyse tek bir nesili ya da kendi neslini düşünmekten değil kuşaklar sonrası için bir düzen(nasıl bir düzense artık)sağlamak.Yoksa insan(şeytani fikirlere sahip olan) inandığı ve uygulamaya koymak istediği şeylerde çok acımasız olabilir.Öyle ki kendini,ailesini ve sevdiği insanları bile görmezden gelebilir.Size az spreyli günler dilerim.
BeğenBeğen
bence bu konu hakkında ya fazla bilgi edinmeden yalanlama yoluna gidip konuyu bloğa katmaya çalışmışsınız, ya da bir talimat yolu ile (ki hiç sanmıyorum) bunları yazmak zorunda kalmışsınız. Sadece bu videoda ki ( https://www.youtube.com/watch?v=nwxKB9IY3Js&t=81s ) konferansta Afrika da başlatılan orgon hareketini takip edip 16. dak. tan itibaren chembuster yapımı ve yayılımını görmek bile dışarıda bu konuya ne kadar vakıf olunduğu ve bilmek için yeterli. bir üst yorumda ki arkadaşın dediği gibi birgün normal seyrinde uçan uçakların diğer bir gün birden bire kilim örer gibi ızgara şeklinde uçmaya başlamaları ben dahil herkesin çıplak gözle gözlemlediği bir durum. Asıl bu kadar bariz bir durumu uçak ve jet motoru dumanıyla açıklamaya girişmeniz, konuyu araştıran biz gibi sivil araştırmacılar ve profesyonel bilim adamları için tam bir komedidir. Bence gözünüzü bir açıp etrafınıza bakın dünya da bu konuda neler yapılıyor ondan sonra yazı kaleme alın. ve tavsiyem en kısa zamanda bunu yapıp bu yazıyı düzeltme yoluna gitmeniz olacaktır zira bu konu giderek yayılıyor ve daha fazla insan bloğunuza gelip benim gibi çemkirecek 🙂 üzgünüm chemtrails ne yazık ki gerçek. En azından jet motoru dumanı olmadığını biliyoruz çünkü bunu pilotlar kanıtlıyor zaten. bir uçağın dumanı 10 dak. sonra kayboluyorsa ki bu normal, diğeri nasıl oluyorda gökyüzünü kaplayabiliyor? bunlar ben dahil binler kişinin canlı gözlemidir..
BeğenBeğen
boylesine komik bir yazı okumamıştım. Chemtrails kesinlikle gercek. geomühendislik uygulamalarına ilişkin bu spreylemelerin patentleri mevcut hepsini kontrol edebilirsiniz. dilerseniz de buraya yazarız. O bahsettiğiniz su buharı hafta sonraları daha mı cok cıkıyor. 😀 adamların logosunda soyle yazar spreyandpray. Kendinizi rezil ettiniz. 😀 cok gülünc duruma düşürdünüz.
BeğenBeğen
Sağdan soldan bulduğun yazılar ile koskoca bir gerçeği çürütmeye çalışır isen bilgi sahibi olan kişilerin önünde maskara olursun. Belli ergensin lakin seni aşan konularda haddini bilip susman yerinde olur. Yazini okudum ama gözüm bozuldu desem yeridir tutarlı bir şey olmadığı gibi neyi kanitlayip hangi düşünceyi curuttun söyler misin ? Üzerine konuşulmaya değmeyecek türden bir yazı ama olurda onkoloji kliginine uğradığında tekrar bolca dusuneceksin merak etme :))
BeğenBeğen
Bu yazıyı yazdıktan sonra bir de en son resmi açıklamaları yazsaydınız keşke!! Artık bunun resmen dogrulandigini ogrenmisseniz komplo olmadigini da biliyorsunuzdur
BeğenBeğen
Bi diğer seçenek de şu olabilir: Siz iddia sahibi olarak bu resmi açıklamanın ne/nerde olduğunu bize gönderebilirsiniz.
Şahsen benim okuduğum herhangi bir ülkeye ait bir resmi açıklama yok. Ama bu yazıyı yayımladıktan bir sene sonra, Carnegie Bilim Enstitüsünden bir grup araştırmacı, dünya çapında 77 atmosfer bilimcisi ve jeokimyager uzmandan oluşan bir panele, Chemtrails komplo teorisyenlerinin iddia ve delillerini gönderip bunlarla ilgili sorular sordular. Araştırmanın ayrıntılarına aşağıdaki link’ten ulaşabilirsiniz.
http://iopscience.iop.org/article/10.1088/1748-9326/11/8/084011/meta
BeğenBeğen
Öncelikle, daha kapsamlı bir yazı bekliyordum keza çok fazla sözde kanıt var, oturup büyük çoğunluğunu çürütmek çok daha iyi olurdu. Gerçi chemtrails kendi içinde çelişkili bir saçmalık, sadece mantıkla bile haksız çıkarabilirsin ama fanatikleri pek tatmin olmayabilirler. O yüzden daha kapsamlı bir yazı olması daha iyi olurdu.
Teoriciler, işlerine gelmeyince hemen nasıl da saldırıyorlar görüyoruz maalesef. Sadece kendi inanmak istediğine inanan insanlardan oluşan bir avuç komplocular. Aynı agresifliği, aynı yazı dilini, aynı tavırları vs, en absürt şeyleri savunan insanların yazdıklarında da görüyorum. Düz dünyacılar, UFO’cular, İlluminati’ciler vs; yazdıklarına biraz uzaktan bakın. Yaptığım bütün sohbetlerde aynı inatçılık, aynı inkarcılık, aynı kendi işine gelene inanma, aynı biçimde sözde delil sunma tarzlarını görürsünüz. Zaten bu benzerlik yüzünden bunların haksız olduklarına dair güvenim tam.
Delillerini çatır çatır çürüttüğüm adam bile hiç utanmadan, sıkılmadan karşıma sağdan soldan başka sözde delilleri atmaya devam ediyordu. Yani attıklarından birisi doğru çıkana kadar devam, daha önce çürüttüğüm 50 tanesinin hiçbir anlamı yok. Yeter ki kendi dediği doğru çıksın da ne olursa olsun.
Bu tür tartışmaları yapabileceğiniz ve yapamayacağınız insanlar var. Bazıları ile olmuyor işte, adını ne koyarsanız koyun, olmuyor. Karşınızdaki haklı da olsa haksız da olsa aynı boş inat bitmiyor. Chemtrails fanatikleri de bu boş inatçılardan farksızlar. Bunu kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum, keşke aksini kanıtlayabilecek (inat meselesi) bir tanesine denk gelseydim ama olmadı.
BeğenBeğen
Geo-engineering ile ilgili bir şeyleri araştırırken bu chemtrail meselesine denk geldim. Bugüne kadar böyle bir komplo teorisini duymamıştım. Küresel ısınmanın atmosfere sülfür sıkarak önlenmesi gibi projeler mevcut, ve sebep olduğu felaketi böylesine sorumsuz fikirler ile çözmeye çalışan bir toplumun bu tarz komplo teorilerine zemin hazırması gayet doğal diye düşündüm.
Ancak daha sonra şu aklıma geldi, zaten 50 yıldır, her aşaması neredeyse belgelenmiş bir “komplonun” içinde yaşamamıza rağmen, hala komplo teorilerine neden ihtiyaç duyuyoruz? Bir toplum düşünün ki milyonlarca yılda doğada birikmiş karbondioksiti 150 senede tekrar atmosfere versin, yine milyonlarca yılda canlılık yaşamının mümkün kılacak bir seviyeye inen nükleer reaksiyonları kendi eli ile tekrar başlatsın, her yıl ne yapacağını bilemediği bu nükleer atıkları biriktirmeye devam etsin, okyanuslara 50 sene içerisinde balık kütlesini geçecek seviyede plastik enjekte etsin ve bu plastikler kutup ayılarının dahi kan değerlerinden çıksın, kullandığı tarım ilaçları ile organizmaların genetiğini değiştirmeden tarım yapılmasını neredeyse imkansız hale getirsin, sonrasına bir balığın genini bir bitkiye takmaya başlasın, günün ortalama 6 saatini anlamsız bir takım çöp görüntülerden oluşan bir ekrana bakarak geçirsin vb. vs. Bunun gibi belgelenmiş, kesin olduğu bariz bir çok gerçek “komplo” varken, bu gerçekler dünya üzerindeki canlılığı tehdit ediyorken hala bir takım komplo teorilerinin peşinde koşmaya devam etsin. Ve bu chamtrail gibi komplo teorilerinin “gerçek” olduğuna inananlar şu yukarıdaki saydığım gerçeklerin de komplo olduklarına inansınlar.
BeğenBeğen
CIA başkanının yaptığı açıklamaları izlemenizi tavsiye ve rica ederim. Youtube’da var.
BeğenBeğen
Chemtrail konusunda birçok arkadaş düşüncelerini yazmış. Ben tekrara düşmemek adına yalnızca şunu söylüyorum; Sermaye dünyayı ‘dışarıdaki dostlar’ına satmıştır. Kendisi mars’a gitmek adına gerekli hazırlıkları yapmaktadır. Sermayenin mars’a gidişini meşrulaştırmak için de sevimli dahi girişimci Musk piyasaya sürülmüştür.
BeğenBeğen
Yazıyı çok mantıklı ve ikna edici buldum. Ben de komplo teorilerini ciddiye alanlardanım. Ancak kaynağın ciddiliği tutarlılığı çok önemli ! Fikirlerini duruşunu bildiğimiz ileri sürdüğü görüş ve düşünceleri beğenilen genel geçer kabul edilen ileri sürdüğü teorileri belgeleyen kişiler benim takip ettiklerim. Uçaklara gelince; bahse konu uçaklar 2 saat boyunca gökyüzünde sürekli gidip geliyorsa kuzey güney doğu batı belli bir rıota izlemiyorlarsa bir kaç uçak gidip gelerek bu izler oluşuyorsa, bunlar yolcu uçağı veya ritim eğitim yapan askeri uçaklar değilse- eş zamanlı olarak farklı şehirlerde ve belli bir süre için- misal 1-2 saat nın stop gidip gelip bu çizgiler ve dağılan bulutlar oluşuyorsa buna yolcu uçağı yada eğitim uçakları demek oldukça düz mantık ve safiyane bir düşünce tarzı da demek mümkün!!
BeğenBeğen
Madem soğuktan oluyor da yazın nasıl olabiliyor hadi onu da geçtim aynı yönde giden bir uçak bu izi uzunca bırakırken diğeri nasıl kısa bırakıyor, savunduğunuz görüş maalesef bu kadar basit bir şekilde yerle bir edilir, sığ görüş tez biter.
BeğenBeğen
Birinci sorunuzun cevabı yazıda mevcut:
“8 bin metre ve üstü irtifada hava basıncı ve sıcaklığı çok düşüktür.”
Yazın öğlen Sahra Çölü’nün üzerinde bile olsanız, o yükseklikte sıcaklık eksi 30 derece civarındadır. 8,848 metre yükseklikteki Everest dağında çekilen dağcı fotoğraflarına bakın, t-shirt’lü kimseyi göremezsiniz.
Aynı yönde giden iki uçaktan birisi daha uzun iz bırakıyorsa, o uçağın uçtuğu irtifada daha fazla nem var demektir.
BeğenBeğen
Egzos gazının gökyüzünde bıraktığı iz ise o anda uçağın uçtuğu irtifaya ve uçağın sahip olduğu motor sayısına bağlıdır. Yazın yerdeki sıcaklık 40 C bile olsa 10bin metre irtifada -60 C’ye kadar düşebilyor. Mesela; 12.000 m irtifada uçan bir uçağın egzos gazı 8000 m irtifada uçandan daha yoğun ve daha kalıcı olur. Ayrıca 4 motorlu bir Airbus 340 çift motorlu bir Boeing 737’ye göre daha yoğun ve dolayısı ile daha uzun bir iz bırakır. Bir etken daha var; o da yüksek irtifalarda oluşan ve jet stream denilen rüzgarların varlığıdır. Bunlar yerde maruz kaldığınız rüzgarlara göre hem daha hızlıdır hem de farklı bir yöne esmektedir. 12bin metredeki bir uçak o anda jetstream içinden uçuyorsa, jet stream içinde uçmamayan aşağıdaki bir uçağa göre egzos izi daha kısa kalır. Merakınızı gidermek için; üstünüzden uçan bir uçağın irtifasını ve modelini Flightradar24.com sitesnden öğrenebilirsiniz. (mobil için aynı isimde uygulaması da var). Jetstream akış hızlarını ve yönlerini de Windy.com’dan (bunun da aynı isimli mobil uygulaması var) öğrenebilirsiniz.
İlkokuldan sonra okumaya devam etseydiniz orta okul fen bilgisi seviyesindeki bu mevzuulara vakıf olur ve böyle saçma sapan komplo teorilerine inanıp yarım akıllı yorumlarla kendinizi bu tip mecralarda rezil etmezdiniz.
BeğenBeğen