Neden Yalansavar?
Yalansavar ekibi olarak ana amaçlarımız:
- Toplumda eleştirel düşünce alışkanlığını yaygınlaştırmak
- Sıklıkla içine düştüğümüz bilişsel yanılgıları, kısayolları ve tartışmalarda yaptığımız safsataları irdelemek
- Şüpheli ve temelsiz iddiaları eleştirel düşünce ve bilimsel metodoloji merceği altında irdeleyerek geçerliliklerini değerlendirmek
Her gün gerek eşten dosttan, gerek televizyondaki o çok sevdiğimiz programlara gelen konuklardan, gerek internetten ve sosyal medyadan pek çok hikaye, pek çok iddia duyuyoruz. Bu duyduklarımız ışığında hastalıklarımızı nasıl tedavi edeceğimize, sağlıklı kalmak için ne yiyip içeceğimize, paramızı nasıl değerlendireceğimize, hangi ürünü satın alacağımıza veya yaşantımızı nasıl sürdüreceğimize karar veriyoruz. Bu konulara bakış açımız, çoğu zaman bireysel tercihlerimizin de ötesine geçiyor, devlet veya şirket politikası ile ilgili alınan kararları etkiliyor. Bu şekilde hem bireysel hem de toplumsal olarak elimizdeki kaynakları nereye aktaracağımızı seçiyoruz.
Bu nedenle, bu tip iddiaları doğru değerlendirmek, bu soruların yanıtlarını doğru şekilde bulabilmek, kendi yaşantımızı daha mutlu ve sağlıklı sürdürmek ve yaşadığımız dünyanın daha iyiye gitmesini sağlamak için çok önemli.
Bu değerlendirmeleri doğru yapmak ise ancak eleştirel düşünce becerimizi geliştirmekle mümkün.
Eleştirel düşünce, karşımıza çıkan iddiaların geçerliğinin sorgulamamıza yarayan ve bunu yaparken beynimizdeki zaaflara yenik düşmememize yardımcı olan bir yöntem. Karşımıza çıkan iddiaları eleştirel düşünce ile değerlendirmek ve eleştirel düşünceyi günlük aktivitemiz haline getirmek bizi kandırılmaktan korur ve yanlış inanışlara kapılmamızı engeller.
Ancak eleştirel düşünce, doğuştan gelen bir yetenek değil. Aksine, çoğu zaman, beynimiz daha az çaba sarf etmek veya daha hızlı karar almak için kısayollara başvurur. Çoğumuz tartışırken fark etmeden çeşitli mantıksal safsatalara düşeriz. Bizler de ekip olarak bu hatalardan muaf değildik, hala da değiliz. Bu nedenle, en önemli hedefimiz bu hatalara düşmeden düşünmeyi öğrenmek, öğrenirken de bu yöntemleri sizlerle paylaşmak.
Bu yolculukta bizlere eşlik ettiğiniz için size çok teşekkür ederiz.
Yalansavar Ekibi
Sitenizi sevdim. okuyup faydalanacağım bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Ben C vitamini ile ilgili bilgi toplamak için search yaparken sizi buldum. Bu konu ile ilgili bilimsel çalışma yapan bilim insanlarından örnekler verdiniz. Çok güzel bir araştırma. Fakat ben öteden beri SEBZE ve MEYVE’lerden doğal C vitamini alınabileceği tezini onaylıyorum. Gene fakat diyeceğim ve sizlere şunu soracağım: Belli bir döneme kadar bu sebze ve meyveler doğal yollardan üretilirken, belli bir zamandan sonra doğal üretim koşullarını terk ederek yapay ürünler ütermeye ağırlık verdik. Örneğin; artık günümüzde her türlü sebze ve meyve ne yazıkki kimyasal ilaç içeriyor. topraklar verimini kaybettiğinden gübre olarak kimyasal gübre kullanılıyor. Ayrıca çabuk yetişsin, olgunlaşsın diye hormon ilaçları kullanılıyor. Ayrıca tarım ilaçları da bol bol kullanılıyor. İlaş üreten şirketler çiftçileri dolaşarak hangi kimyasal ilaçların kısa sürede ve bol miktarda ürün için uygun olduğu hakkında bilgilendiriyor. Ancak doz hakkında birşey söylemiyorlar. Bu kimyasal ilaçlar ya tarlaya ekimden önce atılıyor ya da ekimden sonra sulama suyuna bol miktarda karıştırılarak adeta sebze ve meyve ilaç yükü haline geliyor. Bu durumda doğal yollardan C vitamini ya da başka vitaminleri nasıl bulacağız.
Bu önemli bir sorun, Durum böyle olunca sebze ve meyvelerden medet ummak herhalde beyhude olsa gerek. Bu konuyu araştırarak bir yazı yazmanızı rica ediyorum, çünkü tüm toplumu ilgilndiren bir konudur. Önümüzde kanser gibi dev bir sorun durmaktadır ve bence tükettiğimiz tüm ürünlerin doğal yollardan değil, yapay yollardan üretilerek bu DEV’e yardımcı olunmaktadır. Teşekkür ederim. Saygılarımla.
BeğenBeğen
Sitenizi inceledim. Kendinizce doğru olduğunu düşündüklerinizi derlemişsiniz.Genel olarak Pesimist site. taraftarlarınız var…her görüşün olduğu gibi..bol şanslar
BeğenBeğen