Falcılar, medyumlar ve doğaüstü güçleri – 1

Hepimiz yaşamımızda falımıza bakan, bize gelecekten haber veren birileri ile tanışmışızdır. Bu kişi içtiğimiz kahveden geleceğimizi okuyan sevimli Jale ablamız -selam olsun ona-, sokakta baklaları yere atıp “3 çocuğunuz olacak” diyen çingene ya da televizyonlarda işi soytarılık mertebesine taşımış olan medyumlar olabilir. Ancak hepsinin neredeyse bir ortak özelliği var; adını İngilizceden Türkçe’ye direk “Soğuk Okuma” olarak çevirdiğim teknikleri bilinçli ya da bilinçsiz şekilde ustaca kullanmaları.

Soğuk okuma falcıların, medyumların, sihirbazların, illüzyonistlerin ve harcı alem üçkağıtçıların genellikle karşılarındaki tanımadıkları kişiler hakkında bilgi toplama ve bu bilgileri sanki hiç bilmiyormuş gibi aktararak soğuk okuma kurbanını aldatmaları ya da kandırmalarıdır. Burada hemen bir not düşmekte fayda var; her soğuk okuma yapan kişi art niyetli değildir. Kahve fallarımıza bakan yakınlarımız, bazı astrologlar, medyumlar, kuantum bilgeleri gerçekten doğaüstü güçleri olduğuna içten bir şekilde inanmaktadırlar. Bu naif, iyi niyetli kişiler müşterileri, dostları kadar çok etkilenirler doğru tahminlerinden. Neyse konuya dönelim. Soğuk Okuma teknikleri konusunda ustalaşmış biri daha önce hiç tanımadığı bir kişi hakkında sadece kişinin vücut dilini gözleyerek ya da kıyafet, konuşma, yaş, cinsiyet, hatta saç şekline bakıp analiz ederek hedefleri hakkında çok fazla miktarda bilgiye ulaşabilir. Genelde ustalar toplumun geniş bir kısmını kapsayan çok genel ve olasılığı yüksek ifadelerle işe başlarlar, “yakınlarda bir ziyaretçi görüyorum”, “D harfine benzeyen birşey hissediyorum” gibi. Hedeflerinden aldıkları tepkilerle doğru tahminlerinin daha da özele indirirken yanlış tahminlerden hızla uzaklaşırlar.Ancak soğuk okumanın işe yaraması için çok önemli bir şart vardır; o da istekli ve hevesli bir hedef. Okumacının verdiği muğlak bilgileri okumacının daha sonra daha derin bilgiler edinmek üzere kullanacağı bağlama oturtan, bu muğlak bilgilere anlam yükleyen aslında hedefteki kişidir. Konuşmanın çoğunu usta yapsa da bu konuşmalara anlam yükleyen, mimikleri, jestleri hatta direk söyledikleri ile hedeftir.

Yetenekli bir sanatçı olan Victoria Frances’in Rebeca Saray tarafından çekilmiş çingene tarot falcısı fotoğrafı. © http://www.rebecasaray.com

İstekli hedefini bulan okumacı daha sonra “olta atmak” adını vereceğimiz metotlarını devreye sokar. Okumacı “yakınlarda bir ziyaretçi görüyorum ya da “aralık ayı ile ilgili birşeyler hissediyorum” gibi genel ifadelelerle oltasını atar. Hedef vereceği pozitif ya da negatif sinyallerle ya da ifadelerle okumacının devam edeceği yolu seçmesini sağlar. Örneğin: hedef, “aralık ayında kızım doğmuştu” dediğinde “Evet , bunu görüyorum” diyerek ilk attığı oltanın açtığı yolda ilerlemeye devam eder; ya da “aralık ayı birşey hatırlatmıyor” dendiğinde bu tutmayan tahminden yumuşak bir şekilde hedefe çaktırmadan uzaklaşır.

Olta atmak gerçekten bilgi ve ustalık gerektiren bir iştir. Okumacının dağarcığında kullanabileceği bir sürü gereksiz gibi görünen küçük bilgiler saklıdır: popüler isimler, evde, arabada bulabilecek şeylerin listesi, giyim tarzları v.s. gibi. Bütün bu bilgiler yeri geldiğinde okumacı tarafından hedefini etkilemek ya da hedefinden daha fazla bilgi kalmak için kullanılır. Okumacının astrolog, tarot falcısı, medyum, illüzyonist v.s olmasına göre daha değişik taktikleri olabilir ancak “olta atmak” en temel tekniktir.

Attığı oltaya yakalanıp istediği bilgileri hedefinden alan usta bu bilgilerin üstüne oyununu inşa etmeye devam eder. Okumacıların soğuk okuma oyunlarını inşa ederken kullandıkları diğer tekniklere yazının devamında değineceğim.

About Bahadır Ürkmez

İzmir Fen Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü mezunuyum. Evli ve 2 süper keyifli (herkesinki kendine öyledir zaten :)) çocuk babasıyım. Mühendislik yapıyorum.

6 Yanıt “Falcılar, medyumlar ve doğaüstü güçleri – 1”

  1. GONCA ERMAN 12 Mart 2012 16:23

    Doğaüstü güç diye birşey kimsede yok. Ya da herkeste var, da diyebiliriz aslında. Kolektif bir bilinçaltımız var (bknz.Jung) ve hepimiz, o alandan bilgi “çekmeye” aynı derecede müsaitiz. Sadece bazıları bu işi görev ediniyorlar, ilgi duymaları, insanların ilgi duymalarından faydalanmaları ya da kolay para kazanma yöntemi olarak gördükleri için. Ya da kendilerine “güç” atfetmek için. Bu bahsettiğiniz teknik de, konuşmanın nasıl ilerleyeceğini kestirmeye çalışan iş görüşmesindeki adayın kullandığından farklı birşey değil aslında. Yani basit bir iletişim oyunu. Doğaüstüyle altıyla ilgili bir durum yok ortada.

    Beğen

    • Tabi ki yok. Yazının anlattığı da bu zaten. Ancak ortalıklarda gaipten haberler getirdiğini iddia eden, gelecekten haber veren o kadar çok insan var ki. Bu yazı o insanların kullandığı tekniklerden birini açıklamaya yönelik.

      Beğen

  2. Sevgili Peygamberimiz bile “bana dünya işlerini sormayın” demiş. O bile cevap veremem demişş, kim cevap verebilir?
    Halam da fal bakıyordu. Birgün bana “kahve içmene gerek yok ben söylerim sana yüzük çıktı, bir anahtar gördüm, yola mı gideceksin yoksa”
    Ben fallara lise çağıma kadar inanıyordum. O bunu dedi, bu şunu dedi sonra “aman salla biri tutmadı” artık inanmıyorum. Türk kahvesini de sırf fal bakılmasın diye içmiyorum…

    Beğen

  3. Ertan Kurt 15 Nisan 2013 10:09

    Konuyla alakalı: THAT TIME HOUDINI THREATENED TO SHOOT ALL THE PSYCHICS http://www.skepticblog.org/2013/03/24/that-time-houdini-threatened-to-shoot-all-the-psychics/

    Beğen

  4. Hocam elinize sağlık yalnız affıınıza sığınarak tespit ettiğim yazım hatasını belirtmek isterim.
    “İngilizceden Türkçe’ye direk ..” cümlesinin
    doğrusu “İngilizceden Türkçeye direkt ….” olması gerekiyor

    Beğen

  5. Baştan sona tebessümle okudum emeğinize sağlık hocam 🙂

    Beğen

%d blogcu bunu beğendi: