Güneş başaşağı dönüyor, kaçın!

Gazetelerdeki pespaye bilim haberlerine alıştık, ama geçen hafta öyle bir haber çıktı ki şapkamı uçurdu. Bilim-Bilmiyim‘e rakip olma niyetim yok ama Aysu’nun her saçmalığa yetişmesi mümkün değil nasılsa, bu da benden bir yorum olsun.

HaberTürk’te yayınlanan Esra Serim imzalı haberin başlığı “NASA’nın açıklaması ortalığı karıştırdı! Felaket senaryosu!” Radikal ise haberi kopyalarken daha mutedil bir başlık tercih etmiş: “Güneş bir kaç hafta içinde ters mi dönecek? NASA, Güneş’in ters kutuplaşma nedeniyle birkaç hafta içinde ters döneceğini duyurması astronomlar ve astrologlar arasında tartışma yarattı.

Haberin hazırlanmasındaki derin bilgisizlik ve idraksizlik, daha ilk paragrafta kendini belli ediyor. “NASA, Güneş’in manyetik alanındaki ters kutuplaşma nedeniyle birkaç hafta içinde baş aşağı döneceğini duyurdu. Bu olayın güneş sistemi boyunca dalgalanma etkileri yaratacağı belirtildi. Kulağa bir doğal felaket gibi gelen bu senaryo nedeniyle birçok kişi paniğe kapıldı. Uzmanlarsa konuya farklı bakış açılarıyla yaklaştı. İki farklı görüşü dillendiren uzmanlar NASA’nın “Güneş baş aşağı dönecek” açıklamasını yorumladı…

İlk cümle Güneş’in başaşağı döneceğini söylüyor, böyle birşey fiziken sadece kozmik bir felaket ile, mesela Güneşe başka bir yıldızın çarpması ile mümkün, o da belki. Aslında olan şey Güneş’in manyetik kutuplarının yer değiştirmesi. Yazan ya olayı anlamamış, ya da Türkçesi o kadar bozuk ki adam gibi ifade edememiş.

NASA’nın bu konudaki duyurusunu gören birisi, bunun bir doğal felaket filan olmadığını da aynı duyuruda okumuş olmalı. Uzman görüşü de o duyuruda verilmiş zaten.

“Paniğe kapılan birçok kişi” kim, neredeler, panikle ne yapmışlar, bilgi yok.

Haberin asıl bombası “uzman” olarak görüşü alınanlar. Onlara birazdan geleceğim, ama önce olan biten nedir anlayalım:

Güneş kocaman bir gaz topu olarak bilinir, ama aslında bir plazma topudur. Aşırı sıcaklık sebebiyle atomlar elektronlarını kaybeder ve elektronlarla protonların ayrı ayrı bulunduğu, plazma adı verilen bir akışkan oluştururlar. Elektrik yüklü bu serbest parçacıklar içlerinde bulundukları manyetik alanlarla beraber hareket ederler; bir yandan da manyetik alan plazma akışına uyarak değişir ve dönüşür. Güneşin bu dinamik davranışı, manyetik alanın zamanla değişmesine sebep olur.

Güneş değişken bir yıldızdır; ışıması ve manyetik özellikleri çeşitli periyotlarda değişir. Bunlardan en baskın olanı 11 yıllık Güneş döngüsüdür. 19. yüzyılda keşfedilen bu döngü, daha önceki yüz yıllık Güneş lekeleri gözlemine dayanıyordu: Bazı yıllarda Güneşin yüzeyi bembeyaz görünürken, bazı yıllarda çeşitli boylarda serpiştirilmiş siyah lekeler ortaya çıkmaya başlıyordu. Bu lekeler sabit kalmıyor, birkaç haftada kayboluyor, beşka yerlerde yenileri çıkıyordu. Lekelerin onbir yıllık düzenli aralıklarla artıp azaldığı keşfedildi.

Yakın zamandaki gözlemler, bu lekelerin manyetik alanlarla yakından ilgili olduğunu gösterdi. Manyetik alan çizgileri lekelerin olduğu konumdan Güneş yüzeyine dik olarak çıkıyor, yakınındaki bir lekeden de içeri doğru giriyor. Bu manyetik alan “tüpü”, içindeki plazmayı dışarıdaki ortamdan biraz da olsa yalıtıyor; içerisi çevreye göre daha az sıcak olduğundan koyu renkli bir leke olarak görülüyor.

Yukarıdaki karmaşıklıktan, aktif dönemde Güneşin manyetik alanının nasıl bir arapsaçı olduğunu görüyorsunuz. Güneşin kendi etrafında dönüşü ve sıcak plazmanın konveksiyonu manyetik alanı “dinamo etkisi” denen mekanizmayla kuvvetlendiriyor. Manyetik alanın yönlendirdiği plazma akışı, manyetik alanın kendisinin de değişmesine sebep oluyor.

Güneşin manyetik alanının yön değiştirmesi de bu onbir yıllık döngünün bir parçası. Güneş lekelerinin azami seviyeye çıktığı dönemde Güneşin manyetik kuzey kutbu güneye, güney kutbu da kuzeye dönüyor. Yanlışlık olmasın; Güneşin dönme ekseninde hiç bir değişiklik olmuyor. Güneş yine bizim bakış açımızla batıdan doğuya dönmeye devam ediyor. Değişen sadece manyetik kutuplar.

Yani, yeni bir şey yok. Aynısı 2001, 1989, 1979, vs. yıllarında da olmuştu, farkına bile varmadık, 2023-2025 arasında yine olacak. Her kimin kulağına “doğal felaket” gibi geldiyse, kulağını muayene ettirsin.

Bir dinamik sistem olarak bakarsak, aktif (bol lekeli) dönemin, iki manyetik durum arasındaki “fırtınalı” geçiş süreci olduğunu düşünebiliriz. Bir kere geçiş tamamlanınca, birkaç sakin yıl boyunca istikrarsızlık birikiyor ve lekeler yine başlıyor.

Güneşin, ışık vermenin ötesinde, Dünyaya etki yaptığı biliniyor. Meselâ güneş patlamaları ile saçılan plazma, X-ışını fışkırmaları, ve saire. Manyetik alanın ters dönmesinin Dünyaya etkisi olmaz mı? Hayır, çünkü güneş patlamaları tersinmeden önce de oluyordu, sonrasında da bir süre devam edecek.

Peki manyetik alandaki değişim? Birincisi, doğada bulunmayan çok şiddetli manyetik alanlar bile hayatımızı etkilemez. İkincisi, Güneşin manyetik alanı plazma akışı ile beraber gelir, o da Dünyanın alanı tarafından yanlara yönlendirilir, bize ulaşmaz.

Ayağımızı yere sağlamca bastığımıza göre, habere dönelim.

Yazının giriş kısmı bir şeye benzemiyordu ama uzman diye konuşturulanların söyledikleri bin beter. Üçü yıldız falcısı olmak üzere dört sahtebilimciye başvurulmuş. Bunların yanısıra sadece iki akademisyenden görüş alınmış, onlar da haliyle önemli bir durum olmadığını söylemişler. Buna rağmen muhabir, utanmadan, “uzmanlar” arasında farklı görüşler bulunduğunu yazmış.

Uzay konusunda bilim haberi yaparken falcılardan görüş alabilen, dahası onların görüşünün bilimcilere denk olduğunu düşünen cahiller gazetelerde muhabirlik yapıyor.

Bunlardan birisi “uzman astrolog”muş, düzünden ne farkı var bilmem. Belki “diğerleri astrolog ama ben has astrologum” diyordur; has-trolog diye kısaltabiliriz. Yorumu: “Güneşteki dalgalanmaların insanlar üzerinde çok etkili olduğu artık kanıtlanmış bir durum. Bu olay her 11 yılda bir oluyor. Güneş’in baş aşağı dönecek olması insanları etkileyebilir. İnsanların önümüzdeki haftalarda çok dikkatli olması gerekiyor. Bu durum nedeniyle doğa felaketlerinin artacağını düşünüyorum.

Güneş dalgalanmalarının insanlar üzerinde etkisi yok, palavra (aşırı durumlarda uyduları bozup, kuzeye yakın bölgelerdeki elektrik şebekelerinde etkili olabiliyorlar, hepsi o). Falcı “güneşin başaşağı dönecek olması” dediğine göre olayı anlamamış (muhabir doğru aktarmamış da olabilir elbet), ama “etkileyebilir” diyerek işi sağlama bağlamış. Hiç bir şey olmazsa “e ben etkileyebilir demiştim sadece” der çıkar işin içinden.

Doğa felaketlerinin artacağını söylemek epey cesurca. Yer ve zaman bildirmeyi geçtim, bari ne gibi felaketler olacağını söyleseydi.

Sonraki iki falcı, uzman falcının eksikliğini gideriyorlar, o yüzden onlara da has-trolog ünvanını yakıştırsak yeridir. Biri diyor ki: “Bu olayın; aşırı iklim ve sıcaklık değişimleri, kuraklık ve sel baskınları, depremler ve volkan aktiviteleri, tsunamiler gibi doğal afetlerle, anormal hava koşullarıyla ilişkili olduğu, insan sağlığını etkilediği ve hatta kazaların artışıyla ilişkili olduğu yönünde çalışmalar var. Böylesi dönemlerde insan ilişkilerinde huzursuzluklar, psikolojik bozukluklar ve sağlık sorunlarında artış yaşanıyor.”

Hey yavrum hey, kısaca kıyamet kopuyor desene, hem de onbir yılda bir.

Sonuncu falcı iyice fantaziye bağlamış (dil bozuklukları haberin orijinal metninden): “Salgın hastalıklar da artış, Hindistan ve Asya başta olmak üzere tüm dünyada yaşanacak. Şiddetli yağmurlar, tsunamiler, iklim değişiklileri ve Mayaların kehanetini doğrulayan güneş patlamalarının jeomanyetik yansımaları, uydularla iletişim sistemleri üzerinde ciddi problemler yaşamımıza neden olabilir. Pekçok ülkede siber saldırılar, nükleer silahların yaratacağı travmatik olaylar, güç ve iktidar hırsının acı sonuçları yine bu dönemin sancılı etkileri arasında

Uydur uydur söyle. Hem de iklim değişiklikleri! İklimin yıldan yıla değişen bir şey olduğunu sanıyorlar herhalde. Dedikleri şeyler her yıl zaten oluyor. 2001, 1989, 1979 ve önceki ters dönmelerde bu felaketlerin daha sık olduğunu gösterseler daha inandırıcı olurdu.

Parantez içinde ekleyeyim: Güneşin değişkenliği ile Dünya’nın iklimi arasında bir bağ olduğu düşünülüyor, ama varsa bile çok uzun vadeli bir ilişki bu. Onbir yıllık bir iklim döngüsü mevcut değil.

Adında “uzay bilimleri” geçiyor diye gidip bir UFOcuya da sormaktan geri kalmamışlar. Umarım bu, bilim haberlerinin en berbat örneklerinden biri olarak tarihe geçer.

Hiç bir şeye yanmam, muhtemelen ben bu yazıyı yazmak için haberi yazandan on kat fazla zaman harcamışımdır ya, ona yanarım.

Habertürk şaşırtmadı da, “entelektüel”lerin gazetesi Radikal bu haberi olduğu gibi basmış ya, anladım ki bu ülkenin basını adam olmaz.

About Kaan Öztürk

Kaan Öztürk İstanbul’da doğdu. İstanbul Lisesi ve Boğaziçi Fizik mezunu. Rice Üniversitesi‘nde uzay fiziği alanında doktora yaptı. Işık ve Yeditepe üniversitelerinde ders verdi. 2015-2016 döneminde Rice'da ziyaretçi araştırmacı olarak çalıştı. 2017-2022 arasında Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde ders verdi. Özel sektörde yenilenebilir enerji O&M alanında veri bilimi uzmanı olarak çalışıyor.

7 Yanıt “Güneş başaşağı dönüyor, kaçın!”

  1. Entellektüellerin bilimden anladığını kim söyledi? 🙂

    Beğen

  2. Habertürk’ün ilk vukuatı deği bul. Bilim-Bilmiyim’de görüyorum diğer örneklerini ama bu sefer ki rezalet, öncekileri gölgede bırakıyor. Yurdum gazetecisinde bilimsel bilgi hiç yok ama hayal gücü olağanüstü. 🙂

    Beğen

  3. Yine değinilmesi gereken bir konuya değinmişsiniz, tebrikler yalansavar ailesi. 🙂

    Beğen

  4. Öncelikle bu güzel siteniz için çok tebrik ederim. Önemli bir ihtiyaca cevap veriyorsunuz.
    “Başaşağı dönen güneş”le ilgili benim de komik bir anım var:-) Konuyla ilgili Habertürk’e çağrıldığımda bir sürprizle karşılaştım: bir de astroog çağırmışlardı… Astrolog benden çok konuştu, ne de olsa konunun uzmanı:-)) Neyse, ben de bir iki laf söyleyebildim:

    Son olarak, kuantum yalanlarıyla ilgili de bir bölüm açmak isterseniz yardımcı olmak isterim:

    http://keremcankocak.blogspot.com/2013/11/kuantum-yalanlar-sorular-ntv-tarafndan.html

    Beğen

    • isil_arican 17 Aralık 2013 08:19

      Çok teşekkür ederiz.
      Video çok eğlenceli gerçekten de, maalesef hem ülkemizde hem dünyada astrolog ve sözde bilimciler medya organlarında gittike daha fazla söz sahibi oluyorlar. Biz, ekip olarak biraz olsun bunun önüne geçmeye çalışma amacıyla bir araya geldik, sizin de bilgi ve birikiminizi okurlarımızla paylaşmaktan mutluluk duyarız.

      Beğen

    • Eren Ceylan 23 Mart 2015 13:19

      Herhalde ilgi çeksin diye olacak, o kadar konuşmanın ardından “Güneş ters dönecek” yazısını değiştirmemişler.

      Beğen

  5. Son falcı dediğinin falı çıkmış galiba en son 2009 yılında domuz gribi olmuştu yıl 2019 ve 2020 şimdide korona virüsü korona taç manasında taç ise bildiğiniz gibi güneş demek aradaki ilintiyi anladıysan güneşteki manyetik etki insanların bu virüsü kolayca almalarını sağlıyor yani bunlar kehanet değil nasa ve abd bilim insanlarının yüzyıllardır uzay ve bilim adına gerçek bilgileri paylaşmamış olmaları evet her 10,5 yılda bir gerçekleşen salgın yangın vb şeyler güneşin etkisidir onlar falcı değil gerçeklerin peşinde olan bilim insanlarıdır.

    Beğen

%d blogcu bunu beğendi: