Einstein ve Şoförü

Hazırcevaplık denince aklıma nedense hep CMYLMZ geliyor

Erkek: Seni ben daha önce bir yerlerde görmüştüm ama?
Kadın: Doğrudur onun için ben artık oraya gitmiyorum.

Erkek: Son dansı sizden isteyebilir miyim? .
Kadın: Biraz önceki son danstı zaten.

Yukarıdaki konuşmalarda kadının verdiği yanıtlar hemen hemen hepimizin beğenisini kazanır, yüzlerimize bir gülümseme kondurur. Yanıtlardaki zeka ve hazırcevaplık zaman zaman “keşke ben de böyle olabilseydim” dedirtir çoğumuza. Yaşamın içinde zekaya ve hazırcevaplığa o kadar değer vermesek de  edebiyatta, fıkralarda, gösteri sanatlarında ve anekdotlarda hazırcevap kahramanların kendilerine göre daha az becerikli karşıtlarını susturmalarını ilgiyle, hatta birazda sadistik bir zevkle izleriz.

Aşağıdaki öykü de hazırcevaplığın ve işlek zekanın faydalarını anlatır bize.

Bir zamanlar fikirlerine duyulan saygıdan ötürü sık sık konuşmalara davet edilen bilge bir haham varmış. Teolojik konularda konuşmak üzere Doğu Avrupa ve Rusya’da çokça seyahat edermiş.

Birgün bir konuşmaya giderken şoförü kenara çekmiş ve

“Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz herşeyi kelimesi kelimesine biliyorum. Bana bir iyilik yapın; ben sizin yerinize geçeyim siz de benim şoförümmüş gibi davranın.”

demiş. Fikir bilge hahamın çok hoşuna gitmiş; yer değiştirmişler. Ancak haham şoförünü dikkatli olması konusunda uyarmış: “Eğer Tanrı’nın yasaları hakkında bir soru sorarlarsa dikkatli ol, yakalanma!”

Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan bütün soruları doğru cevaplamış. Tam yerine oturacağı sırada konu hakkında bilgili, azıcık ta ukala bir haham, o güne kadar konferansta sorulmamış ağır bir teoloji sorusu sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:

“Bu kadar bilgili bir haham olarak bu soruyu nasıl soruyorsunuz! O kadar kolay ki yanıtı şoförüm bile yanıtlayabilir. Şoför buraya gel ve bu akılsız adamlara Tanrı’nın yasalarını açıkla!”

Tanıdık geldi mi? Biraz sabırlı olun. Bu hikaye BBC Tarih dergisinin sitesi HistoryExtra.com’da anlatıldığına göre geleneksel yahudi folklorünün bir parçası. İlk olarak 1948 yılında “A Treasury of Jewish Folklore” (Yahudi Folkloründen Bir Hazine) isimli kitapta yayınlanan hikaye değişik kültürlerde  farklı biçimlerde kendini gösteriyor. En bilineni ise en son 2011’in sonlarına doğru Nazlı Ilıcak’ın köşesinde okuduğum “Einstein ve Şoförü” isimli versiyonu. Yukarıdaki hikayede “haham” yerine “Einstein”, “teoloji sorusu” yerine “fizik sorusu” konulduğunda en bilinen versiyonun aslında gerçek olmadığı hemen ortaya çıkıyor. Aşağıda daha etkili fakat birincisi kadar uydurma olan hikayeyi okuyalım hep beraber.

Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein’a;

“Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz herşeyi kelimesi kelimesine biliyorum”

demiş. Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş:

“Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar… O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim.”

Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan bütün soruları doğru cevaplamış. Tam yerine oturacağı sırada konu hakkında bilgili, azıcık da ukala bir profesör, o güne kadar konferansta sorulmamış ağır bir fizik sorusu sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:

“Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip”

demiş. Sonra da salonun arkasında oturan Einstein’ı işaret ederek şöyle devam etmiş:

“Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile cevaplayacak.”

Öncelikle hikayenin Einstein’ın etrafında dönüyor olması alarm zillerinin çalması için yeterli. Günümüzde olduğu gibi Einstein’ın yaşadığı yıllarda da fiziğin dahisinin yüzü (fikirleri olmasa da) halk tarafından çok iyi tanınmaktaydı. Hele Einstein’ın konferanslarını dinleyecek ve sonunda ağır bir soru sorabilecek derecede fizik bilen bir profesörün Einstein’ı tanımaması olanak dışıdır.

Hikayede Einstein’in yerine geçme cesaretini gösterip başını derde sokan şoförün hazırcevaplığı ve zekası ile kendisini dertten kurtarmayı becermesi karşında şoföre karşı bir hayranlık duyarız; tıpkı hahamın şoförüne duyduğumuz gibi.  Ne de olsa kendinden çok daha akıllı ve bilgili profesörle (hahamla) kolayca başa çıkabilmiştir. Şoföre hayranlık duyarken Einstein’ın (hahamın) şoförünün yerine geçmesine izin vermesini ise alçakgönüllüğü yüceltmek, dahiyken bile alçakgönüllü olunabileceğini betimlemek için kullanırız. Ancak bu hikaye Einstein’a atfedilerek ortalarda dolaşsa da gerçek olmadığını tekrar söylemek zorundayım.

Einstein ve Şoförü hikayesini anlatan web sitelerinde en sık kullanılan fotoğraf. Sanki yanındaki şoförü imiş gibi bir izlenim yaratılsa da aslında ünlü matematikçi ve Einstein’ın dostu Kurt Gödel’den başkası değil.


Kaynaklar

  1. http://www.historyextra.com/blog/wise-rabbi
  2. http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2011/11/13/einstein-ve-soforu
  3. http://www.snopes.com/humor/jokes/chauffeur.asp

About Bahadır Ürkmez

İzmir Fen Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü mezunuyum. Evli ve 2 süper keyifli (herkesinki kendine öyledir zaten :)) çocuk babasıyım. Mühendislik yapıyorum.

4 Yanıt to “Einstein ve Şoförü”

  1. Aydınlandım şuanda resmen… Emeğinize sağlık.

    Beğen

  2. Daha neler öğreneceğiz acaba çok merak ediyorum.

    Beğen

  3. O zırvalıklara gerçek gibi bakıyorsak şoförü ile yer değiştirmesini, sunum amatörlüğünü falan geçtim, konuşmacı “bu soruyu şu cevaplasın” diyemez. Bütün salon şaşkınlık içinde “Kardeşim sana sorduk. O zaman sunumu da şoförün yapsaydı.” demez mi ?
    Böyle hikayelere en güzeli yemiş numarası yapıp “he, he” deyip geçmek. Bir de Einstein sürümü yapmışlar. he, he Einstein şoförü ile yer değişti şoförü anlattı. 😀

    Beğen