Sevgili Güzin Abla

İlişikteki haberde Güzin Abla, bizlere yaklaşan kış aylarında soğuktan korunmak için öğüt olarak şu hikayeyi anlatıyor:

Yıllar önce, dünyada 40 milyon kişinin “grip”ten öldüğü salgında, bir doktor, griple mücadeleye yardım amacıyla çiftçileri ziyaret eder. Birçok çiftçi ailesi gribe yakalanmış ve pek çoğu da ölmüştür.
Doktor ziyaretlerine devam eder ve bir sürprizle karşılaşır. Bir çiftçi ve ailesi çok sağlıklıdır. Doktor, aileye herkesten farklı ne yaptıklarını sorar. Çiftçinin hanımı, odaya bir tabak içinde ‘soyulmamış bir soğan’ koyduklarını söyler.
Doktor buna inanamaz, bu soğanlardan birini alarak laboratuvarda mikroskopla inceler ve içinde grip virüsünü saptar.
Soğan grip bakterisini absorbe etmiş, yani emmiştir. Bu sayede de aile sağlıklı kalmıştır.
şimdi yapacağınız şey, bir miktar soğan almanız ve evinizin içinde bir yerlere yerleştirmeniz. Ne olduğunu görmek için bir deneyin. Ne kaybedebilirsiniz?
Açıkçası ben de deneyeceğim. Umarım sağlıklı bir kış geçiririz.

Bu konuda diyecek birkaç lafımız var:

Sevgili Güzin Abla,

Bahsettiğiniz grip, 1918’de meydana gelen ve yaklaşık 50 milyon kişinin ölümüne sebeb olan İspanyol gribi olmalı, zira son yüzyılda meydana gelen daha büyük bir grip salgını yok.

Çiftçilerin evlerini ziyarete giden doktorumuz, ‘diğer herkesten farklı ne yapıyorsunuz’ dediği zaman, söz konusu evde yapılan tek değişik aktivitenin masaya soğan koymak olması ilginç. Mesela benim, herkesin daire planlarının tıpatıp aynı olduğu apartmanımda bile, komşularımdan farklı yaptığım yüzlerce şey var. Buzdolabı olmayan bir devirde, koca kasabada soğanı evin içinde saklayan tek aile bu mu? Yoksa soğanın bahsedilen etkiyi yaratması için muhakkak masanın üzerinde mi durması gerekiyor?

Gelelim doktorumuzun yaptığı araştırmaya. Öncelikle, grip bakterisi diye birşey yoktur, grip virüsü vardır. Virüs ve bakteri iki apayrı yaşam formudur. Virüsler, kendi kendilerine çoğalma özelliğine sahip değillerdir, kendi kendilerine bir hücre bile değillerdir. Bu bağlamda, aslında bir insan ve bir bakteri birbirlerine, bir virüs ve bir bakterinin olduğundan daha fazla benzerler.

Son olarak, grip virüsünü soğanın içinde zamanın mikroskopları ile görüntülemek mümkün değildir, çünkü virüsler devrin mikroskoplarıyla görülemeyecek kadar ufaktırlar. Virüslerin görüntülenmesini sağlayan elektron mikroskopu, 1938’de geliştirilmiştir.

Rumuz: Yalansavar

Bu yazı bilmiyim.blogspot.com‘da 27 Haziran 2012 tarihinde yayınlanmıştır

About Aysu

Kalp rejenerasyonu üzerine araştırma yapan genetik doktoru, embriyolog. Yalansavar dışında www.bilimbilmiyim.com blogunu ve Bilim Kazanı radyo programını hazırlıyor.

6 Yanıt “Sevgili Güzin Abla”

  1. Ahmet Alegöz 19 Temmuz 2012 11:28

    Çok güzel bir yazı Aysu Hanım. Ellerinize sağlık. Hürriyet gazetesinin nasıl bir cehalet içinde olduğunun güzel bir kanıtını sunmuşsunuz.

    Beğen

  2. en güzeli salatada
    soğanı maydanozla oğuşturursanız kokusu azalıyor . lezzetli de oluyor.

    Beğen

  3. Sovanla gözleri ovuşturunca katarakt falan kalmıyormuş Açıkçası ben deneyeceğim, ne kaybedebilirsiniz?

    Beğen

  4. Doktor, çiftçi ailesine eksik soru sormuştur. Virüslerin soğanın içine nasıl girdiğini (absorblandığını) sormamıştır.
    Eğer sormuş olsaydı, büyük ihtimal şöyle diyeceklerdi: ‘Bu soğan hayvanı püsküllerini sallayıp dururkene, bunu gören virüs hayvancıkları, kıpırdaşıp duran püskülleri canlı kurtçuk hayvancıkları zannederek bu püsküllere saldırırlar ve soğan hayvanı da virüs hayvancıklarını yakalar, absorbe edip (absorbe etmek daha bilimsel oluyor) içine çeker.
    Na na na naaay! Böylecene, ortamda kör,sağır, topal hiç bir virüs hayvancığı kalmaz ve kimse de hasta olmaz…. :))

    Beğen

  5. “Güzin Apla”, geçen yıl deposunda 3 taneden fazla soğan bulundurana stokçu diye ceza kestiler. Bence öyle masanın üstüne falan soğan koyup denemeye kalkma. Yatağın altına koy bari. Gripten kaçarken, cezaya yakalanmayasın.

    Beğen

%d blogcu bunu beğendi: