Kule kalkış izni vermezse biz size ozon verelim

Cinsel gücü arttırıcı ilaç pazarının büyüklüğü hepimizin bildiği bir gerçek. Ereksiyon sorunu için Viagra, Cialis, Levitra’yı üreten 3 büyük şirketin 2006 yılında rapor edilen toplam satışları 3.1 milyar Amerikan doları. Bu ilaçları cinsel performansını arttırmak için kullanan erkek sayısı da hiç az değil. Fakat Vatan gazetesinde çıkan bir habere göre bu 3 büyük firmanın ciddi ve doğal(!!) bir rakipleri var: Ozon Terapisi. Haberin linkine tıklamayacak olanlar için aynen alıntılayayım sizler için; kısa bir haber ama Yalansavar’ın ilgi alanına giriyor.

ADANA’da özel bir sağlık merkezinde görev yapan oksijen ve ozonterapi uzmanı Dr. xxxxx, damardan uygulanan ozonterapinin kan dolaşımını hızlandırarak cinsel gücü arttırdığını, kalıcı zindelik verdiğini söyledi. Ozonterapinin hastalıklara neden olan mikroorganizmalar ve toksinleri yok ettiğine dikkat çeken xxxxx, “90 yıldır bilinen ozonterapi, belli seanslarda uygulandığında kişinin cinsel gücünü arttırıyor, hormonlarını düzenliyor. Beyindeki endorfin salgısı arttığı için de kişi kendini daha mutlu ve huzurlu hissediyor” dedi. Ozon terapinin bilinen yan etkisi olmadığını kaydeden Dr. xxxxx, 12 seanslık tedavinin yarattığı etkilerin kalıcı olduğunu ancak gücü dorukta tutmak isteyenlerin ayda bir defa ’pekiştirme’ seansına gelerek zinde kalabileceğini belirtti. Erkeklere uygulanan ozonun kadınlara oranla daha iyi sonuç verdiğine dikkati çeken xxxxxx, “Erkeklerde bölgesel kan akımı sağladığı için cinsel fonksiyon ve performans daha iyi oluyor. Bu tedavi belli seanslarla yaptırıldığında kişinin cinsel gücü artmış ve hormonları düzenlenmiş oluyor” diye konuştu

Ozon (O3) atmosferin alt katmanlarında bulunduğunda insan solunum sistemi için tehlikeli olan ancak bilindiği üzere stratosferdeki yoğun tabakasıyla dünyayı güneşin tehlikeli radyasyonundan koruyan ve 3 oksijen atomundan oluşan bir gaz. Endüstri, tarım, tüketici ürünleri gibi alanlarda yoğun kullanılan ozon insanlar tarafından belirli bir miktarın üzerinde solunduğunda ise tehlikeli.
Ozonun kullanıldığı bir diğer alan da alternatif tıp uygulamaları. Ozon terapisi kanser, aids gibi hastalıkların dokulardaki yeterli oksijen eksikliğinden kaynaklandığı iddiası ile vücuda oksijen içeren çeşitli bileşiklerin verilmesini içeren sahte, işe yaramaz ve tehlikeli bir uygulama. Vücuda oksijen;
  • içerisinde yüksek dozda ozon çözülmüş suyun içilmesi ile
  • Rektal olarak
  • Vaginal olarak
  • Kulaklardan ya da
  • Damardan

veriliyor. İçinde ozon çözülmüş su ancak solungaçlarınız varsa size bir yarar sağlar. Diğer uygulamalar içinse literatüre bakmak ta fayda var. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi) ozon terapileri konusunda:

Ozonun mikrop öldürücü etkisinin olabilmesi için insan ve hayvanların tolere edebileceğinden çok yüksek konsantrasyonlarda olmalıdır.

Merkezi sinir sistemi, kalp ve görme üzerinde istemeyen fizyolojik etkileri rapor edilmişse de asıl irritasyonu mukus membranlarda yapar. Ozon solumak akciğerlere pulmoner edema ile sonuçlanacak şekilde zarar verebilir.

diyor. Oksijen terapilerinin AIDS’li hastalar üzerinde plasebo etkisinden daha farklı bir etki göstermediklerini belirten bir araştırmanın yanı sıra T- hücreleri olmayan farelerde normal farelere göre daha fazla akciğer problemine yol açtığını bildiren bir araştırmada mevcut. Yani AIDS’i tedavi ettiğini iddia eden uygulama AIDS hastalarını daha fazla riske atıyor. Tüh!

Bu kısa ve öz bilgilerden sonra alıntıladığımız habere dönebiliriz. FDA’in ifadelerinden haberde iddia edildiğinin aksine ozon terapisinin vücudumuzdaki mikroorganizmalardan önce bizi öldüreceğini biliyoruz. T-  hücreleri olmayan farelerde yarattığı ekstra risk ise iddia edilenin aksine bilinen en az bir yan etkisini bize gösteriyor.

Ayrıca Zararı Ne? ve CBS sayfalarında ozon terapinin potansiyel zararlarını gösteren anekdotal örnekler var. Yalnız ben anekdotların kanıt teşkil etmediğine inandığımdan siz kendiniz okuyun ve eleştirel düşünme yeteneklerinizi kullanarak karar verin. Ayrıca ozon terapisinin hormonları düzenlediğine ve cinsel gücü arttırdığına dair bir araştırma yok. En son olarak ta cinsel güç söz konusu olduğunda ozon terapisine erkeklerin kadınlardan daha iyi tepki verdiğini iddia eden doktor bilmeden (ya da bilerek) erkeklerin korkularına oynuyor. Eeee tabi rakipler kuvvetli, Cialis, Levitra, Viagra. Çaba sarf etmek gerek

Eğer kuleyle aranızda problemler varsa ozon terapisi gibi sahte, işe yaramaz hatta zararlı olabilecek tedavileri denemeden önce gerçek bir doktoru ziyaret edin. Sağlığınızı tehlikeye atmaya değmez hiçbirşey.


Bu yazıda kullandığım referanslar:
FDA raporu
Wikipedia
Rational Wiki
Quackwatch

About Bahadır Ürkmez

İzmir Fen Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü mezunuyum. Evli ve 2 süper keyifli (herkesinki kendine öyledir zaten :)) çocuk babasıyım. Mühendislik yapıyorum.

5 Yanıt to “Kule kalkış izni vermezse biz size ozon verelim”

  1. Bir zamanlar Peroksit tedavisi(!) vardı..Şimdi anılmıyor bile… onun gibi birşey sezonluk kandırmaca…

    Beğen

    • Maalesef sahte bilimin karakteristiklerinden birisi sürekli şekil değiştirerek su yüzüne çıkması. Doğru olmadıkları gösterildiğinde bir müddet durulup, ortadan kaybolup tekrar ortaya çıkıyorlar bizim de işimiz hiç bitmiyor bu sayede.

      Beğen

  2. Ahmet Alegöz 16 Temmuz 2012 13:26

    “Kule kalkış izni vermezse…” başlığı harika olmuş. Bir an Tevfik Bey’in (Uyar) yazısı diye düşündüm (kendisi uçak mühendisi ya.).

    Beğen

  3. yazınızın sonunda doğal olarak belirttiğiniz bir hekimle görüşün tavsiyeniz çok yerinde fakat ozon tedavisi yapan yada yapılmasına ön ayak olan kişiler diplomalı kelli felli hekimler uygulama yerleri ise ruhsatlı sağlık kurumları. kendim bir eczacı olarak bilimsellikten uzaklaşmadan hizmet vermeye devam ediyorum ama hastalara onları korumak üzere tavsiye ettiğim onca şeyden sonra beni sallamayıp bi kere denesek demeleri hele bide iddialaşıp bak sen yapma dedin ama ben yaptım iyi geldi diye kısa vade sonuçları ile geri dönmeleri düz çizgide sapmadan ilerlemenizi çok zorlaştırıyor. şeytan neler diyor inanamazsınız.

    Beğen

  4. Yazı ile ilgili bazı yanlışları düzeltmek isterim.
    – Öncelikle yazıda belirtilen “sahte, işe yaramaz ve zararlı” sıfatları ile başlayalım. Mide ülseri olan birisine kemoterapi uygularsanız ve hasta iyileşmezse bu kemoterapi’ yi “sahte, işe yaramaz ve zararlı” yapar mı? evet zararlı yapar. çünkü doğru dahi kullanılsa kemoterapi zararlıdır ama bu başka bir konu. neyse bu önerme hakkında ayrıca açıklama yapmam gereksiz sanırım.
    – düzeltilmesi gereken diğer bir konu ise; ozon tedavisinin insan vücuduna kesinlikle FDA’nin belirttiği yollardan dolayı zararlı olmadığıdır. Çünkü eğer doktorunuz geri zekalı değilse ozon tedavisi sırasında ozonu solumazsınız. kullanılan tüm sarf malzeme ve cihazların ortama ozon gazı sızdırmıyor olması gerekmektedir. Ortamdaki ozon gazı ancak 0.05 ppm’den (milyon partikül içindeki miktar) az olduğu sürece zararsızdır ki gaz sızıntısı varlığında bunu sağlamak imkansızdır. Tabi bu gene de hastaları korkutmamalı; çünkü ozon gazının 15 dakika gibi kısa bir tedavi süresince hastaya zarar verebilmesi pek olası değildir. Akciğerlerin bu kadar hızlı bir şekilde oksitlenmesi inanılmaz bir acı vereceğinden daha hasar başlamadan o ortamdan kaçarsınız. Ancak bu sızıntı hasta için değil doktor için tehlikeli olabilir, çünkü onlar uzun yıllar düşük dozlarda ozona maruz kalarak bir tür meslek hastalığı ile karşı karşıya kalabilirler. Bununla birlikte ozon tedavisi insan vücuduna zararlı olabilir, ancak bunun sebebi ozonun solunması değil de ozonun vücutta oluşturduğu oksidatif etki nedeniyle olabilir. Nasıl ki bu etkinin faydası bilimsel olarak tam anlamıyla ispatlanmadığı gibi zararlı olduğuna dair de bir kanıt halen bulunmamaktadır. Ancak uygulamacı doktorların deneyimlerine dayalı sonuçlar ile zararsız olduğu kabul edilmektedir (son on beş yılda sadece Türkiye’ de on binlerce uygulama örneği vardır).
    – belirtilmesi gereken bir diğer konu ise; ozonun uygulama yöntemleri ile ilgili. Bir çok başka kaynakta da yer aldığı gibi bu yazıda da ozonun damardan uygulandığı gibi yanıltıcı bir bilgi yer almaktadır. Damardan bırakın ozonu herhangi bir gaz fazda maddenin enjeksiyonu cinayete teşebbüstür. Ozon uygulamalarında böyle bir yöntem yoktur. Ozon uygulamalarında vücuttan alınan bir miktar kan ozon ile reaksiyona sokulduktan sonra tekrar vücuda verilmektedir. Temelde ozon tedavisi olarak adlandırılan yöntem budur. Bunun dışındaki ozon uygulama biçimleri genellikle ek tedavi yöntemleri olup bir kısmı ise tedavi bile değildir. Bu tedavi bile olmayan uygulamalardan biraz bahsedelim. Ozon yüksek seviyede bir oksitleyici olduğundan bakteri ve virüslere karşı etkili olup bir çok alanda(sanayi, lojistik, medikal) sterilizasyon amacıyla kullanılabilir. Ozonlu yağların, suların veya solunmamak koşulu ile ozon gazının doğrudan bu amaçla tıp alanında da yardımcı malzeme olarak kullanılması doğal bir sonuç olup hastalık tedavisinde destekleyici olması da olasıdır. Gripten korunmak için ellerimizi sıkça yıkamamızın gerekmesi nasıl ki suyu-sabunu grip aşısı yapmıyor ama etkili kılıyorsa ozonunda bu amaçlarla tıpta kullanımı kesinlikle etkin bir yöntemdir. Ancak bu amaçla yapılan kullanım ozonun kan ile reaksiyonuna dayalı majör otohemoterapi, minör otohemoterapi uygulamaları, eklemlere enjeksiyonu ve rektal-vajinal uygulamalar ile karıştırılmamalı. Bu saydığımız yöntemler temel olarak ozon terapi veya ozon tedavi olarak anılmakta olup konu ile ilgili bir uzman doktor tarafından uygulanmak zorundadır.
    – az önce saydığımız ve ozon tedavisinin uygulama biçimlerini oluşturan yöntemlerin bazı hastalıklarda ciddi başarılar elde ettiği gerek bilimsel gerekse klinik olarak açıklanmış ve raporlanmıştır. Öyle ki bu konularda ülkemizde bir çok iyi üniversitede de araştırmalar yapılmaktadır. Burada isim vermesem de küçük bir araştırmayla kendilerine rahatça ulaşabilirsiniz. Bununla beraber ülkemizde ozon tedaviyi uygulayan yüzlerce doktor bulunmaktadır. Bunlar arasında elbette her hastalık için “gel bir ozon yapalım sana” yaklaşımında olan ve işin sadece ticaret kısmıyla ilgilenenleri de az sayıda değildir. Ancak bir tedavi yöntemini yanlış uygulayanların olması bu tedavi yöntemini yanlış kılmaz.
    – bütün bunlara ek olarak bugüne kadar üniversitelerde araştırma amacıyla, özel hastanelerde ve muayenelerde doktorların kendi insiyatifleri ile el altından uygulan ozon tedavisi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesiyle yasal bir dayanağa kavuşmuş olup üniversitelerde de bu konu ile ilgili araştırma merkezleri hızla kurulmaya başlanmıştır. bu nedenle bu tedavinin doğru kullanımı ile ilgili bilimsel aktivitenin de önümüzdeki günlerde hızla artacağı ve tıp eğitimi içinde de kendi yer bulacağı kaçınılmaz bir gerçektir.
    – tüm bu sebeplerden ötürü bir tedavi yönteminin yanlış uygulanmasından ötürü o tedaviyi yanlış kabul eden tutumları bırakıp sadece doğruyu arayan bir yaklaşımla konuyu ele almak gerektiğini belirtmek isterim. saygılar.

    Liked by 1 kişi