Bir Bilen Safsatası

Tartışmalarda, okuduğumuz haberlerde, yazılarda en çok karşılaştığımız mantık safsatası “Bir Bilen Safsatası” adı verilen (ing. Argument From Authority)dır. Yalansavar’da işleyeceğimiz safsatalar içinde belki de anlaması ve tespit etmesi en kolay mantıksal safsata olmasına rağmen o kadar sık karşımıza çıkar ki safsatalar konu olduğunda Bir Bilen Safsatasına değinmemek olmaz.


Bir Bilen Safsatası çocuklar arasındaki tartışmalarda sık sık duyduğumuz “Babam öyle dedi o zaman doğrusu bu” şeklinde kendini gösteren mantıksal bir safsatadır. Latincesi “argumentum ad verecundium” olan Bir Bilen Safsatasının genel yapısı

  • A kişisi P önermesini söylüyor
  • A kişisi bir bilen kişidir (uzman, otorite)
  • O zaman P önermesi doğrudur

şeklindedir. Argümanın sağlamlığı otoritenin özellikleri ile yakın ilişkili olduğundan otoriteden (Bir Bilen’den) kaynaklanan argümanlar zayıf argümanlardır.

Bir Bilen Safsatası tartışmalarda kendisini farklı maskeler arkasına saklayarak gösterir.

1. A kişisi (otorite) gerçekten konu hakkında otorite olmadığında:

Einstein kansere kanser kök hücrelerinin yol açtığını söylüyor. O halde kanserin sebebi kanser kök hücreleridir.

şeklindeki bir argüman Bir Bilen Safsatasına örnek olacaktır. Fiziğin sevimli dahisi Einstein’in ne kanser konusunda ne de kök hücreler konusunda uzmanlığı vardır ve Einstein’in düşüncesi bağımsız kaynaklarca desteklenmediği müddetçe  kanserin sebebinin kanser kök hücreleri olduğuna kanıt teşkil etmez.

Yukarıda belirtilen mantık yapısı içinde P önermesi gerçekten doğru olsa dahi otorite bu konuda geçerli bir uzmanlığa sahip değilse argüman bir safsata şekline dönüşür. A kişisini uzmanlığı, P önermesinin doğruluğuna  rasyonel bir kanıt oluşturamaz. Örneğin yalansavar okuyucularından birinin şu argümanı kurduğunu varsayalım:

Okuyucu: Yalansavar yazarlarından Bahadır, beynimizin %10’nu değil tamamını kullandığımızı söylediğine göre beynimizin hepsini kullanıyoruz.

Sevgili okuyucumuz  “Bir Bilen Safsatası”nın kurbanları arasında isimsiz yerini almış olacaktır bu argümanla. Her ne kadar beynimizin tamamını kullandığımız önermesi kendi başına doğru olsa da Bahadır’ın bu konudaki yeterli olmayan uzmanlığı önermenin doğruluğunu kanıtlamaktan uzaktır.

2. A kişisi (otorite) ortaya atılan önermede önyargıları, çıkar çatışmaları olan bir taraf olduğunda:

Varsayalım ki hayali bir biyoloji profesörü evrimin yanlış olduğunu iddia ediyor. Daha sonra bu biliminsanının yıllardır evrim karşıtı araştırmalara fon sağlayan bir kurumdan destek aldığını öğreniyoruz. Profesörümüzün iddialarına bilimsel kanıtlar gösterememesi durumunda (ciddi bir önyargı ve çıkar çatışması olması nedeni ile) bu konudaki uzmanlığı “evrimin yanlış olduğu” iddialarına destek olarak gösterilemez.

3. Otorite konu hakkında gerçekten otorite olsa da otoritenin konu hakkındaki düşünceleri diğer otoritelerle örtüşmediğinde:

Maalesef  bir konu hakkında bütün uzmanların aynı görüşte olduğu ender görülen olaylardandır. Bu nedenle bir tartışma sırasında “Bir Bilen Safsatası”na başvurmak isteyen tartışmacılar kendi pozisyonlarını destekleyecek gerçek bir uzman bulmakta hiç zorlanmazlar. Ancak otoriteler de insandır ve uzman oldukları konularda dahi hata yapabilirler. Deha konusunda bir simge haline gelen Einstein bile kendi teorisinde  sayısız hata yapmıştır.

Sırf bu nedenle bir doktor sağlığımızla ilgili önemli bir karar almamızı söylediğinde ikinci ya da üçüncü bir doktora giderek fikir danışırız. Sağlığımız dışındaki diğer konularda ise nedense ikinci, üçüncü otoriteye danışmak, kaynakları araştırmak aklımıza gelmez.

4. Bir otoritenin var olmasının mümkün olmadığı konular için bir otorite gündeme getirildiğinde:  

Bazı konularda bir uzmanlığın var olması, konunun somut gerçeklerle örtüşmemesi gibi nedenlerden ötürü mümkün değildir. Bu tarz konularda bir otoritenin görüşlerinin hiç bir değeri yoktur. Örneğin yıldızların ve gök cisimlerinin hayatımıza yön vermediği, geleceğimizi şekillendirmediği ya da kişiliğimize ilişkin ipuçları vermediği defalarca ispat edilmiştir. Dolayısı ile “Şirket Astrolojisi” Uzmanına yapılacak herhangi bir atıf, safsata veya mantıksal hata olacaktır. Bir çok kişisel gelişim gurusuna yapılan atıflar da “Bir Bilen Safsatası”nın bir otoritenin var olmasının mümkün olmadığı durumlara örnek teşkil etmektedir.

“Bir Bilen Safsatası”ndan kaçınmanın yolları:

Bir konu hakkında uzman görüşünü dinler ve yorumlarken aşağıdaki adımlara dikkat ederek kendi fikrinizi oluşturabilirsiniz.

  1. Bu konuda bir uzman olabilir mi? Olamazsa sizin fikirleriniz de sözde uzmanınki kadar geçerlidir. O fikirlerle devam edin. Olabilirse bir sonraki adıma geçin.
  2. Bu konuyu uzman görüşüne başvurmadan açıklığa kavuşturabilir miyim? Yanıtınız evet ise uzman görüşünü göz önüne almadan kendi araştırmalarınızı, gözlemlerinizi yaparak konuyu çözüme ulaştırın. Yanıtınız hayır ise bir sonraki adıma geçin.
  3. Bu kişi konu hakkında gerçekten uzman mı? Uzmansa bir sonra ki adıma geçin değilse 2. adımda belirtilenleri yapın.
  4. Bu uzman yanlı, önyargılı ya da konu üstünde taraf mı? Eğer tarafsa alternatif uzmanların görüşüne başvurun değilse bir sonra ki adıma geçin.
  5. Bu uzmanın görüşü, alanında uzman diğer uzmanların görüşlerinden kayda değer bir şekilde ayrılıyor mu? Bu durumda konu hakkında uzmanların genel kabullerinin ne olduğunu araştırın. Aksi halde kişinin görüşleri alanındaki diğer uzmanlarla paralel ise güvenle uzmanın görüşlerini kullanabilir, bu görüşlere referans verebilirsiniz.
Son Not:
Hepimiz uzmanı olmadığımız konularda otoritelerin ve uzmanların fikirlerini dinlemeye ve bu fikirlerden kendi fikrimizi oluşturmaya ihtiyaç duyarız. Örneğin sağlığımızla ilgili karar alırken modern tıp ile ilgili yeterli bilgimiz olmadığından doktorumuzun verdiği bilgileri doğru kabul  ederiz. Bunda hiç bir yanlış yoktur (Modern tıp bir sürü hastalığı iyi edemiyor. Siz bize gelin.” diyen Alternatif Tıpçılara şüpheyle bakın. bkz. Homeopati yazı dizisi.) Eğer atıfta bulunduğunuz ya da görüşünü kabul ettiğiniz uzman yukarıdaki 5 kriteri geçebilmişse argümanınız ve kararınız “Bir Bilen Safsatası” olmaktan çıkacaktır.

Kaynaklar:

  1. Fallacy Files
  2. Wikipedia
  3. Skeptic’s Guide to Universe
  4. Nizkor.org

About Bahadır Ürkmez

İzmir Fen Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü mezunuyum. Evli ve 2 süper keyifli (herkesinki kendine öyledir zaten :)) çocuk babasıyım. Mühendislik yapıyorum.

12 Yanıt to “Bir Bilen Safsatası”

  1. Güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık

    Beğen

  2. Yavuz KOÇ 25 Ekim 2017 21:08

    Eyvallah…!

    Beğen

  3. Emrecan Büyüktermiyeci 18 Aralık 2017 23:47

    Bahadır Bey, elinize sağlık. Güzel bir yazı.
    “Bir Bilen Safsatası”ndan kaçınmanın yolları: 5. maddede, “Aksi halde kişinin görüşleri alanındaki diğer uzmanlarla paralel ise güvenle uzmanın görüşlerini kullanabilir, bu görüşlere referans verebilirsiniz.” diyorsunuz.

    Ya diğer uzmanların tamamına yakını doğru olanı bilmiyorlarsa?

    Ameliyathanelere ellerin yıkanarak girilmesi gerektiğini öneren Dr. Semmelweis’ın 1847’de meslek otoriteleri tarafından dışlanması, tarihte çok bilinen bir örnektir. 20 yıldan uzun bir süre gecikilmiştir. Adresini verdiğmiz makale az da olsa bu duruma değiniyor.

    10877.pdf erişimi için tıklayın

    Beğen

    • Şüphesiz öyle bir durum olduğunda bizim verdiğimiz karar da yanlış olacaktır. Ancak bütün uzmanların yanlış olduğu bir durumda doğru, ancak bir paradigma değişimi ile gelecektir. Bir paradigma değişimini tahmin etmeyi de fani insanlardan beklememek gerekli ne dersiniz?

      Beğen

Trackbacks/Pingbacks

  1. YAKIŞIKLI ÇOCUKLAR, ÇEKİCİ KADINLAR… | Sosyal Bilim | Çevrimiçi Sosyal Meseleler Dergisi - 16 Mayıs 2013

    […] “isim yapmış olma” temelli hale etkisini Bir Bilsen Safsatası [6] dediğimiz safsatadan iyi ayırmak gerekiyor. Bir bilen safsatası, herhangi bir konunun […]

    Liked by 1 kişi

  2. Bir Bilene Sormalı… Mı? | Yalansavar - 24 Şubat 2014

    […] sohbet denemesinde skeptisizm ile ilgili tartışmalarda sıklıkla karşımıza çıkan Bir Bilen Yanılgısından bahsettik ve bu safsatanın ilintisi olan bir dizi ilginç konuya […]

    Beğen

  3. Akıllı Hans - Tıpacı - 01 Ağustos 2015

    […] eğitimliler bile aldanabilir Bir Bilen Safsatası adlı yazımızda eğitimli uzmanların, konu hakkında bilgi sahibi olan kişilerin […]

    Beğen

  4. Kanitlar » Nobel Hastalığı: Baltayı Taşa Vuran Otoriteler - 11 Ağustos 2015

    […] görüşlerine dayandırmak bu yüzden hatalıdır. Böyle iddialara “bir bilen safsatası” diyoruz. Buna her rast geldiğimizde yapmamız gereken, bilginin kimden değil, nereden […]

    Beğen

  5. Bahadır'ın Dükkanı – Akıllı Hans - 24 Ocak 2017

    […] eğitimliler bile aldanabilir Bir Bilen Safsatası adlı yazımızda eğitimli uzmanların, konu hakkında bilgi sahibi olan kişilerin […]

    Beğen

  6. Eleştirel düşüncenin safsatayla sınavı | KiGEM - 24 Kasım 2018

    […] Bir Bilen Safsatası […]

    Beğen

  7. Safsatalar II: Hatalı akıl yürütmenin kitabı - teyit.org - 15 Mart 2020

    […] yayımlanan bir makalede bu safsata türünün kendini “Babam öyle dedi o zaman doğrusu bu” şeklinde gösterdiği […]

    Beğen

  8. Nobel hastalığı: Baltayı taşa vuran otoriteler – Dr. Çağrı Yalgın - 17 Nisan 2020

    […] veya bu “bir bilen”in görüşlerine dayandırmak bu yüzden hatalıdır. Böyle iddialara “bir bilen safsatası” diyoruz. Buna her rast geldiğimizde yapmamız gereken, bilginin kimden değil, nereden geldiğini […]

    Beğen