Eleştirel Düşünce

Sokrates

Sokrates’in yüzyıllar sonra aklanmış olması nedeni ile bu yazıya en uygun fotoğraf bu olur

Bu sefer buraya bir yalanı savmak için yazmasam da bir yanlış anlamayı önlemek için yazıyorum. Geçenlerde arkadaşlarımızla otururken konu eleştirel düşünce ve şüphecilikten açıldı ve içlerinden biri babasının az daha nasıl dolandırılacağından bahsetti. Konuşurken “Babam da çok eleştirel düşünen bir insandır. Bizi sürekli eleştiriyor baksanıza” anlamında bir cümle kurdu. İnsanlar arasında “eleştiri” kelimesine yanlış olarak yüklenen olumsuz anlamı bir anda “Eleştirel Düşünce” kavramına taşıdı. Peki nedir “eleştiri” ve “Eleştirel Düşünce”?

Türk Dil Kurumu sözlüğü “eleştiri” kelimesini

  1. (isim) Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit
  2. (edebiyat) Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türü, tenkit, kritik
  3. (felsefe) Özellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu inceleme, sınama, yargılama

olarak tanımlamaktadır. İlk anlamından görüleceği üzere eleştiri bir konunun sadece yanlış, kötü, olumsuz yanlarını inceleme işi değil aynı zamanda  doğru ve olumlu yanlarını da inceleme işidir. “Nuri Bilge’nin son filmi muhteşem eleştiriler aldı” cümlesinde kullandığımızda “eleştiri” kelimesinin hiçbir olumsuz anlam taşımaması buna bir örnektir.

ELEŞTİREL DÜŞÜNCE NEDİR?

Eleştirel düşünce kavramının içerisinde geçen “eleştirel” kelimesi olumsuz bir anlam taşımamakta olduğu kavrandıktan sonra “Eleştirel Düşünce” kavramı daha iyi anlaşılabilir.

Eleştirel düşünce tanımı kesin bir kalıba konamayacak kadar zengin ve içerikçe yoğun bir konsepttir. Her bir yazar, düşünür eleştirel düşüncenin tanımını diğerlerinden farklı yapsa da herbiri tanımlarında genel olarak benzer noktalara değinmektedirler. Şüpheci Sözlük yazarlarından Greg R. Haskins tarafından verilen basit, pratik tanımı ile eleştirel düşünce :

aklımızı, ve geçmişten getirdiğimiz bilgileri kullanarak konular hakkında en mantıklı ve savunulabilir sonuçları çıkarmak için kullandığımız mantıklı düşüncenin önüne çıkabilecek engelleri ve problemleri tespit ederek üstesinden gelmeyi hedefleyen bir prosestir.[1]

Bu basit tanımdan da görüleceği gibi eleştirel düşünce aklın ve bilginin kullanımı ile varılabilecek en doğru ve savunulabilir fikirlere ulaşmayı sağlayan bir süreçtir. Ancak eleştirel düşünce sadece karşımıza çıkan fikirlerin analiz edilmesi ve geçerli sonuçları çıkarmamızı sağlayan bir süreç değildir. Aynı zamanda geçmişten getirdiğimiz bilgi ve inançlarımızı irdeler, toplumda karşılaştığımız olaylara ilişkin alacağımız tavırları belirler, yeni karşılaştığımız bilgileri yorumlar ve analiz ederken kullanılan bir süreçtir. Haskins’in tanımı eleştirel düşüncenin en önemli noktalarına değinmesine rağmen davranış ve inanç boyutları ile inançların oluşma sürecine atıfta bulunmamasından ötürü eksik sayılabilir. Michael Scriven ve Richard Paul tarafından 1987 ABD Ulusal Eleştirel Düşüncede Mükemmellik Konseyi’nde verilen tanım bu açıdan daha kapsamlıdır.

Eleştirel düşünce: gözlem, deneyim, yansıtma, çıkarım ya da iletişim yolu ile elde edilen bilgilerin inanç ve davranışlara kılavuzluk edecek şekilde aktif olarak, ustalıkla analiz edildiği, sentezlendiği, değerlendirildiği ve kavramsallaştırıldığı entellektüel olarak disiplinli süreçtir. [2]

Yukarıda verilmiş olan her iki tanım da genel olarak aklın ve mantığın bilişsel becerilerine vurgu yapmakta, eleştirel düşüncenin entellektüel tarafını ön plana çıkarmaktadır. Ancak iyi bir eleştirel düşünürün sahip olması gereken bir çok özelliğe atıfta bulunmamaktadırlar.

İyi bir eleştirel düşünür öncelikle yeni kanıtlar, bilgiler ve gelişmeler karşısında kendi dünya görüşünü kökten değiştirmekten ve bunu ifade etmekten çekinmeyecek cesarete ve tarafsızlığa sahip olmalıdır. Yaratıcılık, araştırma ve öğrenme isteği, merak bir eleştirel düşünürün olmazsa olmaz özelliklerindendir. Bu özelliklere ek olarak her hangi bir konuyu tabu olarak görmeme, kendisinin bilişsel, sezgisel önyargılarının farkında olma yetisi eleştirel düşünürlerin ortak özelliklerindendir.

CSI (Committee for Scientific Inquiry)’ın çıkardığı Skeptical Inquirer dergisinin Mart 2006 sayısında Southern Indiana Üniversitesi profesörlerinden, sosyolog Howard Gabennesch eleştirel düşüncenin tanımını beceriler, dünya görüşü ve değerler üzerine kurmakta ve eleştirel düşünceyi

mantıksal becerilerin, dünya görüşlerinin ve değerlerin gerçeğe mümkün olduğunca çok yaklaşmak amacı ile kullanılması[3]

olarak tanımlamaktadır. Gabennesch eleştirel düşüncenin üç farklı boyutu olduğunu ifade eder ve bunların sırası ile beceriler, dünya görüşü ve değerler sistemi[4] olduğunu söyler.

Gabennesch’in beceriler olarak adlandırdığı boyutun içerisinde daha önceki tanımların atıfta bulunduğu analiz etmek, sentezlemek, kavramsallaştırmak, özetlemek, yorumlamak, mantıksal safsataları ve mantık hatalarını tespit etmek gibi bilişsel beceriler yer almaktadır. Eleştirel düşünceyi yalnızca bilişsel becerilere indiren tanımlamaların toplumda ya da grup içinde var olan önyargılara dokunmayan, dokunulmaz konulara uzak güvenli ve steril bir sürece indirmesinden ötürlü yeterli olmadığını söyleyen sosyolog iyi bir eleştirel düşünürün belki de en önemli özelliğinin “dünyanın genellikle göründüğü gibi olmadığının” bilincinde olması olduğunu belirtir[5].

Gabennesch’in dünya görüşünü içerisine kattığı eleştirel düşünce tanımı daha ayakları yere basan, tabuları ve önyargıları, yasaklı konuları olmayan gerektiğinde aktivist olabilen bir eleştirel düşüncedir. İfade ve basın özgürlükleri konusunda gelişmiş ya da gelişmekte olan birçok ülkenin gerisinde olan ülkemiz için gerekli olan, yakın ya da uzak tarihimizi, eğitim sistemimizi, günlük politikaları, tüketici alışkanlıklarını korkusuzca, akıl ve mantığın gerektirdiği bilişsel becerilerle tartışabileceğimiz çerçeveyi çizen eleştirel düşünce tanımı Gabennesch’in önerdiği tanımdır.

Ülkemizde tartışıldığında ya da üzerinde yorum yapıldığında sinirlerin gerildiği, duyguların işin içine girdiği, kişisel önyargıların aklın ve mantığın önüne geçtiği birçok konu Gabennesch’in tanımındaki işaret ettiği steril olmayan konulara örnek teşkil edebilir. Örneğin ateşli tartışmalara, suçlamalara ve isim takmalara neden olan

  • 4 + 4 + 4 eğitim sisteminin faydaları ve zararları
  • Ermeni meselesi
  • Kıbrıs sorunu
  • Kürt açılımı
  • Dinin hayatımızdaki yeri ve gerekliliği
  • Üniversitelerde bilimdışı “Astroloji ve Kariyer”, “Akıllı Tasarım” gibi konularda seminerler düzenlenmesinin yanlışlığı
  • Sağlık reformları
  • Kürtaj ve sezaryen

gibi konular ancak eleştirel düşüncenin yardımı ile çözülebilir.

Bilim ve eleştirel düşünce karşıtlarının sık sık gündeme getirdiği “bilim ahlaki problemlere yanıt verebilir mi?”, “eleştirel düşünce kişiyi ahlaklı yapar mı?” gibi sorulara verilecek yanıtlarının temellerinin saklı olduğu boyut ise eleştirel düşüncenin değerler boyutudur. Eleştirel düşünürün alçakgönüllülük, bilmediğini bilme, bir karar vermeden önce ilgili bütün verileri değerlendirme ve zaman zaman duygularının seline kapılmış kalabalıklara karşı durabilmeyi gerektiren bir süreçtir. Gabennesch iyi bir eleştirel düşünürün aşağıdaki değerlere sahip olması gerektiğini ifade eder:

  • kişinin sapkın, aykırı olarak adlandırılma riskine rağmen düşünce sürecini kalıpların ve geleneklerin emrine vermeye karşı durabilme
  • ahlaksız görünme riskine rağmen iğrenç, mide bulandırıcı görülebilecek fikirlerin meziyetlerini gözardı etmeyi reddebilme
  • cahil görünme riskine rağmen “Bilmiyorum” diyebilme
  • önyargılı olarak suçlanmak pahasına kültürel gruplar ve azınlıklar tarafından desteklenen fikirlerin doğruluk değerlerini sorgulama gerekliliğine bağlılık
  • dönek olarak algılanma riskine rağmen fikrini değiştirmeye olan yatkınlık
  • Sadakatsiz görünme riskine rağmen karşıt görüşlerin argümanlarına açık olabilmek
  • kişinin özsaygı eksikliğinden muzdarip olduğu görüntüsünü verme riskine rağmen kendi bilgisi ve limitlerinin akut farkındalığı[6].

Gabennesch’in listesindeki her bir kalem için örnekler bulunabilir. Örneğin ülkemizde birçok pornografi sitesine ulaşım devlet tarafından yasaklanmıştır. Yasağın arkasında pornografinin toplumsal problemlere yol açtığı, cinsel suçları arttırdığı, gençleri kötü yollara ittiği mantığı yatmaktadır. Böyle bir yasağı ahlaksız görünme, sapık ya da sapkın olarak tanımlanma riskinden korkarak hiç araştırma yapmadan desteklemek ya da gözü kapalı bir şekilde karşı çıkmak yanlış bir düşünme ve davranış sürecidir. Oysa eleştirel düşüncenin temellerini kavramış bir kişi bu yasağın geçerliliği konusunda karar vermeden önce araştırmasını yapacak ve pornografi ile cinsel suçlar, toplumsal problemler arasında bir korrelasyon bulunmadığını gösteren araştırmalar ile aksini iddia eden çalışmalara rastlayacaktır.Yapılan araştırmaları dikkatle analiz edecek, fikirleri, varılan sonuçları yorumlayarak kendi kararını kendisi verecektir.


  1. Skeptic Dictionary,  Greg. R. Haskins
  2. The Critical Thinking Community, Defining Critical Thinking
  3. CSI, Critical Thinking: What Is It Good for? (In Fact, What Is It?)
  4. CSI, ibid
  5. CSI, ibid
  6. CSI, ibid

About Bahadır Ürkmez

İzmir Fen Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü mezunuyum. Evli ve 2 süper keyifli (herkesinki kendine öyledir zaten :)) çocuk babasıyım. Mühendislik yapıyorum.

4 Yanıt to “Eleştirel Düşünce”

  1. ”Önyargılı olarak suçlanmak pahasına kültürel gruplar ve azınlıklar tarafından desteklenen fikirlerin doğruluk değerlerini sorgulama gerekliliğine bağlılık” ile önemli bir noktaya değinilmiş ama pekala aynı sorgulamanın ”azınlık olmayan çeşitli gruplar” için de geçerli olduğu vurgulanmalıdır( ki diğer maddelerde değinilmemiş bu noktaya ) ,çünkü bu haliyle yukarıdaki değer, toplumda fikirleri irdelenmesi gerekenler sadece azınlıklardır demese de çoğunluk diktasına da dikkat çekmemekte… Güzel bir yazı elinize sağlık.

    Beğen

    • Aslında diğer kalemlerin içerisinde dediğiniz anlam saklı. Örneğin

      kişinin sapkın, aykırı olarak adlandırılma riskine rağmen düşünce sürecini kalıpların ve geleneklerin emrine vermeye karşı durabilme

      ve

      Sadakatsiz görünme riskine rağmen karşıt görüşlerin argümanlarına açık olabilmek

      buradan o anlamlar var. Ama gene de sizin de belirttiğiniz gibi ayrı yazsak iyi olabilirmiş.

      Teşekkürler ilginiz için.

      Beğen

  2. özellikle gabennesch’in -daha önce duymadığım- listesi ile kafamdakileri derleyen, toplayan bir yazı olmuş, elinize sağlık.

    tabi bu diyarlarda ilgili listenin hakkını vererek, tam bir eleştirel düşünür olabilmek ne kadar mümkündür, ahlaksız, sapkın, dönek olarak bilinmek nasıl “büyük” riskler barındırır manevi ve belki de maddi olarak, kaç kişi, ne kadar eleştirel düşünebilir şu riskleri alabilerek; başka, çok başka konular bunlar…

    Beğen

  3. Güneşin altında yeni birşey yok. Bunun adı akletmektir. Pozitivist-ateist dünya görüşünün de tekelinde değildir.

    Beğen