Komplo Teorileri – 2: Bana Kül Yutturamazsınız!

Komplo Teorileri yazı dizimizin birinci bölümünde, komplo teorisi nedir, komplo teorilerinin ortak özellikleri nelerdir, bir komplo teorisinin yanlış olup olmadığını nasıl anlayabiliriz, gibi konulara değinmiştik. Dizimizin ikinci bölümünde ise komplo teorilerini kimler neden ve nasıl çıkartır, bu sorulara yanıt aradık.

Komploların tarihinin en az insanlık tarihi kadar eski olduğunu söylersek herhalde fazla abartmış olmayız. Tarım öncesi çağlarda bile, bir kaç kötü niyetli kişi bir araya gelerek bir tezgah kurup, başka bir kişinin ya da grubun topladığı meyveleri çalmış olabilir mesela. Ama daha büyük ölçekte komplolar olduğuna dair iddialara ancak son bir kaç yüzyılın tarihini incelerken rastlıyoruz. Ulus devletlerin pıtrak gibi çoğaldığı ve dünyanın ilk küreselleşme deneyimini yaşadığı 19. yüzyıl aynı zamanda komplo teorilerinin de birbiri ardına üretilmeye başlandığı zaman olarak karşımıza çıkar.

Ancak komplo teorilerinin toplumun büyük bir bölümünü etkilediği dönem II. Dünya Savaşı sonrasıdır. Gazeteci yazar Daniel Pipes, bu dönemde A.B.D.’de komplo teorilerine iki ana toplumsal grubun (siyasi arenada desteği olmayanlar ve şüpheci bir kültüre sahip insanların) itibar ettiklerini ve yakın dönemde bu grupların, doğaüstü güçlere inanan gruplarla güçlerini birleştirdiklerini savunmaktadır. [1] Ancak yine A.B.D.’de yapılan antropolojik araştırmalar, komplo teorilerine inanan insanların, Pipes’ın iddiasının aksine, artık sadece toplumun dışlanmış ya da nev’i şahsına münhasır kesimlerinden değil, kadınlı erkekli farklı etnik, eğitim ve meslek gruplarından da geldiklerini göstermektedir. [2] Günümüzde komplo teorileri, ülkemiz de dahil olmak üzere dünyanın her yerinde farklı sosyolojik gruplardan insanlar arasında hararetle tartışılmakta ve yayılmaktadır. Özellikle internet, doğruluğu ispatlanmamış bir sürü bilginin her gün evlerimize girmesine olanak sağlamıştır. [3]

Komplo Teorilerini Kimler Çıkartır?

Kanadalı gazeteci Jonathan Kay, komplo teorilerini çıkartan kişileri iki temel grupta toplamaktadır: Saplantılılar ve militanlar. [4] Kay, ‘saplantılı’ dediği kişileri, komploları ortaya çıkarmayı kendilerine amaç edinmiş, hayatlarını bu şekilde anlamlandıran kişiler olarak tanımlamakta, bu kategorideki kişilerin komplo teorilerileriyle, özellikle orta yaş krizinden geçtikten sonra ilgilenmeye başladıklarını iddia etmektedir. Militanları ise, kendi radikal görüşlerini yaymak ve toplumun ilgisini çekmek için komplo teorilerini yayan insanlar olarak tanımlamakta ve bu kişilerin komplo teorilerini yaymaya daha ziyade üniversite yıllarından itibaren başladıklarını öne sürmektedir.

Komplo teorilerini çıkartan kişilerin şu varsayımlarla düşündükleri ileri sürülmüştür [5]:

1) Olayların dış görünümü aldatıcıdır. Komplo teorisyenleri hiç bir olayın göründüğü gibi olmadığını iddia ederler. En sıradan görünen harekette dahi bir komplo vardır.

2) Tarihi, komplo teorileri yönlendirir. Bu teorisyenler için tarih, insan topluluklarının etkileşim içerisinde beraber yazdıkları bir süreç değildir. CIA, Illimunati gibi gruplar tarihin doğrultusunu istedikleri gibi değiştirirler.

3) Hiç bir olay tesadüfen gerçekleşmez. Komplo teorisindeki olayları incelerken, eğer komployu destekleyen bir bağlantı bulunabiliyorsa o olay hemen komploya yorulur. Eğer bi bağlantı bulunamadıysa ya da komployu yalanlayan bir bağlantı mevcutsa, o zaman da o olayın komplocular tarafından bilinçli olarak, komplo yokmuş izlenimi vermek için tasarlandığı iddia edilir. Böylece her olay komplonun bir parçası olur. [6]

4) Düşman gittikçe güçlenmektedir. Komplo teorisyenleri için düşman, sürekli güçlenen, her yerde adamları olan ve her şeye kadir bir güçtür.

5) Güç, şöhret, para ve/veya seks her şeyin sebebidir. Komplo teorisyenlerine göre karşı taraf her zaman kötü ve bencildir. Ahlak, sevgi, şeref gibi değerler düşman tarafında varolamaz.

Komplo Teorisyenlerinin Karakteristik Özellikleri Nelerdir?

Psikologlar, komplo teorilerini çıkartan kişilerin bir anlam arayışında olduklarını ve bu arayışın, yoktan bir komplo teorisi çıkarttırabilecek kadar güçlü olduğunu düşünmektedirler. Bir kez komplo teorisi kişinin kafasında ortaya çıktığında da, onaylama önyargısı sayesinde teoriye olan inanç gittikçe güçlenmektedir. (‘Onaylama önyargısı’ psikolojide, önceden var olan inançları onaylayan kanıtları arayıp bulma ve gerisini göz ardı etme eğilimi olarak tanımlanmaktadır. [7])

Michael Shermer, Scientific American dergisinde yayınlanmış bir yazısında, yukarıda bahsettiğimiz ‘onaylama önyargısı’nın dışında, komplo teorisyenlerinde yaygın olan 3 karakteristik özellikten daha bahsetmektedir: [8]

  • Farklı olaylar arasından anlamlı benzerlikler ve bağlantılar çıkartmak
  • Dünyayı perde arkasındaki güçlerin yönettiğine inanmak
  • Beklenmedik şekilde sonlanan olaylara “ben zaten biliyordum” şeklinde yaklaşmak

Neden Komplo Teorileri Çıkartırız?

Komplo teorisyenlerinin kafalarında komplolar yaratmalarının nedenlerinden bazıları şunlardır:

1) Her ne kadar komplo teorisyenleri komploları olumsuz bir durum olarak algılasalar da, bu teorilerin varlığı, dünyada gelişen karmaşık olayların kontrol edilemez değil, tam tersine hala insanların kontrolünde olduğu duygusunu vererek teorisyeni rahatlatır. Varlığına inanılan komplo, kişiye o komplonun bir gün bozulabileceği ve etrafımızdaki olayların kontrolünü elimize alabileceğimiz ümidini verir.

2) İnsanların önemli olayların arkasında önemli nedenler olduğunu düşünmek yönünde genel bir eğilimleri de vardır. Örneğin, yapılan bir deneyde iki grup insana, bir politikacıya yönelik suikast girişimi ile ilgili bir gazete haberi gösterilmiştir. Her iki gruba da gösterilen haber neredeyse aynıdır. Tek fark, birinci gruba gösterilen haberde politikacı ölmüş, ikinci gruba gösterilen haberde ise ölmemiştir. Deneyin sonucunda birinci gruptaki kişiler arasında suikastı bir komplo olarak yorumlayanların oranının, ikinci gruba göre daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. [9]

3) Komplo teorilerinin çıkışını besleyen bir diğer eğilim ise, insanların faili meçhul bir olayda, o işten kimin çıkarı varsa onu suçlamalarıdır. Genelde dedektiflerin şüphelileri belirlemek için kullandıkları bu mantığı, komplo teorisyenleri bir delilmiş gibi tepe tepe kullanırlar.

Bir pareidolia örneği: Fransa’nın Ebihens adasında kızılderili kafasına benzeyen bir kaya (Kaynak: http://scitechdaily.com)

4) Psikolojide ‘pareidolia’ denilen, insanların tesadüfi sesler ya da şekiller arasında varolmayan bağlantılar bulması fenomeni de komplo teorilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir: [10] Pareidolia’ya örnek olarak bulut, taş, tepe gibi doğal nesnelerin insan, hayvan, yazı gibi anlamlı şekillere benzetilmesini gösterebiliriz. [11] Geçmişte bir çok kez atalarımızın hayatını kurtarmış olan bu genetik avantaj, bazı insanların bazı koşullar altında, gerçekte varolmayan bağlantıları sanki varmış gibi görmelerine de neden olmaktadır.

Bu bölümü paranoyaklardan bahsetmeden geçmeyelim. Paranoyaklar, sürekli olarak çevrelerindeki insanların kendilerine kötülük yapmak istediklerine inanırlar ve sıradan olayların arkasında kendilerine yönelik bir komplo olduğuna inanırlar. [12] Tıpkı komplo teorisyenleri gibi iyi birer gözlemcidirler ve bir kere bir komploya inandıklarında aksini ispatlayacak işaretleri dikkate almazlar. Ancak komplo teorisyenlerinden farklı olarak, paranoyaklar, daha büyük ölçekteki meseleler yerine kendi kişisel şartlarına odaklanırlar ve diğer insanları komplo ile suçlarken din, dil, milliyet vs. ayrımı yapmazlar. En yakınlarındaki kişilerden bile en ufak bir harekette şüphelenebilirler.

Bütün bunların yanısıra bir de, yanlış olduğu biliniyor olmasına rağmen ortaya atılan komplo teorileri vardır. Hatta bu tip durumlarda devletler ya da kurumlar da komplo teorisyeni olarak karşımıza çıkarlar. [13] Devletlerin hedef şaşırtmak için çeşitli kanallardan kamuoyuna komplo teorileri saldıkları bilinmektedir. Bu şaşırtmaların bazılarını psikolojik savaş ya da dezenformasyon kategorileri altına da yerleştirebiliriz. Bir başka deyişle, komplo teorileri bazen başka bir komplonun parçası da olabilirler.

Örnek olarak, 11 Eylül saldırılarından sonra başta A.B.D. olmak üzere bazı devletlerin, Saddam Hüseyin’in gizlice kitle imha silahları ve nükleer bomba üretmeye çalıştığı [14] ve El Kaide örgütü ile işbirliği yaptığı [15] şeklindeki komplo teorisini yayıp, sonra bu teoriyi Irak’ı işgal nedeni olarak kullanmalarını gösterebiliriz.

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, insanlar ve devletler belli amaçlara ulaşabilmek için komplo kurma yoluna gidebilirler. Dolayısıyla bütün komplo teorisyenlerinin yanlış oldukları sonucunu çıkartamayız. Günümüzde ‘komplo teorisi’ terimi, özellikle ana akım medyada, küçümseyici bir anlamda kullanılmaktadır. [16] Oysa ki, komplonun olduğu her demokratik toplumda, bu komploları sezecek, araştıracak ve ortaya çıkartmaya çalışacak kişiler ve gruplar olacaktır. Ancak burada, hiç bir gerçek ya da bilimsel veriye dayanmadan, tamamen kendi kuruntuları üzerine komplo teorileri inşa eden kişilerle, gördüklerinden ve buldukları sonuçlardan yola çıkarak toplumda varolan yaygın açıklamalara alternatifler getiren şüpheci insanları birbirinden ayırmalıyız.

Peki ya bizler neden tanımadığımız birilerinin ortaya attığı bu komplo teorilerine inanmaya ve onları her türlü ortamda yaymaya bu kadar meyilliyiz? Yazı dizimizin 3. bölümünün konusu da bu olacak.

Kaynakça:

1 – http://www.freerepublic.com/focus/f-news/1057643/posts
2 – Harry G. West, Todd Sanders, Transparency and conspiracy, Duke University Press Durham and London 2003,s 4.
3 – James McConnachie, The Rough Guide to Conspiracy Theories, Rough Guides, 2005
4 – Jonathan Kay, Among the Truthers, HarperCollins, 2011, s. 168
5 – Daniel Pipes, Dealing with Middle Eastern Conspiracy Theories, Orbis, 1992
6 – Michael Barkun, A Culture of Conspiracy, University of California Press, s. 4
7- http://ucnoktaaforizma.wordpress.com/category/bilim/
8- http://www.scientificamerican.com/article.cfm?id=why-people-believe-in-conspiracies
9- Patrick Leman, The lure of the conspiracy theory, New Scientist, July 2007
10- Michael Shermer, The Believing Brain, Times Books, 2011
11 – http://en.wikipedia.org/wiki/Pareidolia#Explanations
12 – http://tr.wikipedia.org/wiki/Paranoya
13 – http://www.dailykos.com/story/2009/04/01/715274/-Morning-Feature-Conspiracy-Theory-101-Disappointment-Dystopia-Disinformation
14 – http://www.globalsecurity.org/wmd/library/report/2004/isg-final-report/isg-final-report_vol1_rsi-06.htm
15 – http://en.wikipedia.org/wiki/Saddam_Hussein_and_al-Qaeda_link_allegations
16 – http://www.collativelearning.com/conspiracy%20theories%20-%20chapter%204.html

About tugsan

Zonguldak doğumlu. Küçük yaşta okumayı öğrendikten sonra bir daha iflah olmadı.

3 Yanıt “Komplo Teorileri – 2: Bana Kül Yutturamazsınız!”

  1. Hep nasil gelisecegini ve yayilacagini gozlemek icin bir komplo teorisi uydurup yaymak istemistim. Usendigimden ugrasmadim ama yazilariniz sayesinde belki de yaparim bunu 🙂

    Beğen

  2. greatwirj 07 Ocak 2015 16:31

    İyi hoş sitede çok laf kalabalığı yapmissin kardeş . 1paragrafla anlatılacak şeyleri 10paragrafa dokmussun.

    Beğen

Trackbacks/Pingbacks

  1. Komplo Teorileri I: Aşırı şüpheci tutum etrafımızı sardığında - teyit.org - 15 Mart 2020

    […] ancak 19. yüzyılda ulus devletlerin çoğalmasıyla beraber sayılarının arttığı ifade ediliyor. Şüphecinin El Kitabı’nda ise dünyadaki bazı popüler komplo teorileri aşağıdaki gibi […]

    Beğen

%d blogcu bunu beğendi: