Muhteşem Yüzyılın Büyük Sırrı!

Siyaset dünyamızın, Kanuni Sultan Süleyman’ın 30 yılını atlarla mı yoksa avratlarla mı geçirdiği konusuna kitlendiği şu günlerde, necip Türk basını da boş durmuyor değerli izleyiciler! Siz yoksa hala Osmanlı’nın Nemçelileri topla tüfengle mi yendiğini sanıyorsunuz? Bu durumda Sultan Süleyman’ın büyük sırrını öğrenmenizin vakti gelmiş demektir!

Süleyman

Bugünkü haberimiz Yenişafak gazetesinden: “NASA, Kanuni’nin Enerji Merkezini Keşfetti!” (1)

Biz sıradan faniler Osmanlı padişahları ile ilgili haberlerin tarihle ilgili olduğunu zannederiz ama Yenişafak gazetesi konuyu gazetenin Teknoloji bölümünde işlemiş. Okuyoruz:

“Uzmanlar, Muhteşem Süleyman olarak anılan Kanuni Sultan Süleyman’ın Sancakbeyliğini yaptığı Kefe’ye (Feodasiya) bağlı Koktebel mevkisinin, bütün uydu çekimlerinde enerji ve ışık saçtığını ileri sürdü.”

İçimizde hafif bir huzursuzluk hissediyoruz. Bir mevki nasıl enerji ve ışık saçar? Yöre halkı bir fener alayı mı düzenlemiş? Okumaya devam ediyoruz:

NASA Kanuni'nin sırlarını mı çözüyor?

NASA Kanuni’nin sırlarını mı çözüyor?

“Ukrayna topraklarındaki enerji merkezini, Kırım’daki yerleşim alanı Koktebel olarak belirleyen NASA, bölgedeki sönmüş Karadağ Yanardağı nedeniyle Köktebel yerleşim biriminin güçlü pozitif enerji akımına sahip olduğunu söyledi.”

İçimizdeki huzursuzluk daha da artarken ellerimiz de hafif hafif titriyor. (Pozitif enerji akımından olabilir mi acaba?) Ama ortada NASA’nın adı var. Adamlar aya gitmiş, elbet vardır bi bildikleri diyip son bi gayretle haberin kalan kısmını okuyoruz:

“Çeşitli milletlerden gizlemli öğretilerin savunucuları, Koktebel’i hac mekanı olarak kabul ediyor. Bu sebeple yoga ve çigong hayranları enerji depolamak için Koktebel’e geliyor. Ayrıca, Karadağ’ın enerjisinin insanlarla birlikte bitkileri de olumlu bir şekilde etkilediği iddia ediliyor. Karadağ Yanardağı çevresinde 300’ün üzerinde ot bulunduğu ve bu türlerin bazılarının dünyanın başka bir yerinde yetişmediği ifade ediliyor.

Tarih boyunca göç çeken Koktebel’de, İskitler, Sarmatlar, Yunanlılar, Romalılar, Osmanlılar, Tatarlar ve Slavlar hüküm sürdü.”

Bitti. Haber bu kadar. Daha doğrusu, haberin hemen altında, bu yazının tamamının özel izin alınmadan kullanılamayacağı, ve eğer sadece bir bölümü kullanılacaksa da mutlaka aktif link verilmesi gerektiği uyarısı var.

NASA iş başındaÖncelikle hemen kendimizi sağlama alalım: Biz haberi Yenişafak’ta okuduk ama ordan almamıza gerek kalmadı çünkü aynı haber kelimesi kelimesine onlarca başka haber portalında da yayınlanmış. (2) Bu yazının 4 Aralık tarihli Yenişafak gazetesinin internet sayfasında en çok okunan 4. haber olduğunu da ekleyelim. Bakalım 16 bin Türkün o gün ecdadı hakkında öğrendikleri ne kadar doğru.

Yalansavar’ın düzenli okurları eminim yazıdaki gariplikleri hemen farketmişlerdir: Öncelikle yazıda Sultan Süleyman’dan başka adı geçen birisi yok. Sadece “NASA … söyledi” denmiş, sanki NASA isminde biri varmış gibi. Sayın Süleyman’a telefonla ulaşamayacağımız için de mecburen önce NASA’nın sayfasına gidip haberi orada aradık ama bir şey bulamadık.

Dünyamızın gece görünüşü

Geceleri gerçekten ışık saçan yerler (Kaynak: NASA)

Google’da kısa bir aramadan sonra ise bu makalenin Türkçe olarak ilk defa 26 Kasım’da Cihan Haber Ajansında Kiev kaynaklı olarak yayımlandığını görüyoruz. (3) Rusça yayın yapan bazı sitelere ise 21 Kasım’da düşmüş. Biraz daha uğraşınca 19 Kasım’da kısmen İngilizce kısmen İbranice yazılmış bir blog sayfasında haberin ingilizcesine rastlıyoruz. (4) İnternette daha eski bir versiyonuna rastlamadık ama bu sitenin de haberi başka bir siteden almış olması muhtemel çünkü son derece kötü, hatta çeviri kokan bir ingilizceyle yazılmış.

Rahmetlinin dönüşü de muhteşem oldu

Rahmetlinin dönüşü de muhteşem oldu

Haberin orijinalinde Süleyman’ın adı geçmiyor. Sayfa daha çok spiritüel iddialar, falcılık gibi safsatalarla dolu. NASA iddiası burda da var ama yine bir kaynak gösterilmemiş. Sitenin sahibi hanım bütün bu fitneleri nereden bulmuş bilmiyoruz ama Hürrem Sultan’ı aratmadığı kesin!

Tekrar yazının Türkçesine dönecek olursak… Her zamanki gibi medyamız hiç bir şüphecilik duymadan haberin üstüne atlamış, birbirinden kopyalayıp yayımlamış. Peki ortadaki haber nedir? Haşmetli padişahımız bu enerji merkezinde ne yapmış? Toplarını fişe takıp şarj mı etmiş, kapıkullarını ışın kılıçlarıyla mı donatmış?

Bilmiyoruz, zaten burda bilinecek bir şey de yok, çünkü bu haber de bir uydurmaca. Gerçeklere gelince:

Koktebel ve pozitif enerji

Koktebel’in pozitif enerjisi

Kırım’da bulunan Koktebel (5) günümüzde turistik plajları ile meşhur bir tatil beldesidir. (Şehrin adı da aslen Kırım Tatarcasından geliyor: Kök-gök, töbe-tepe) Eğer moralinizi düzeltmek için pozitif enerjiye ihtiyacınız varsa ve illa Koktebel’e gitmeniz gerekiyorsa, sönmüş yanardağlar yerine plajları ziyaret etmeniz daha akıllıca olacaktır.

“Muhteşem Süleyman” adı I. Süleyman’a Avrupalıların verdiği bir lakaptır, Doğu’daki lakabı hepimizin bildiği gibi “Kanûnî”dir. (6) Evet, kendisi bir kaç sene Kefe’de sancakbeyliği yapmıştır ancak oradaki yanardağın gizemli enerjisi ile adeta bir süpermen olup coştuğuna dair günümüze ulaşmış bir belge yoktur.

Son olarak, sönmüş yanardağların insanlar ya da bitkiler üzerinde kanıtlanmış bilimsel bir etkisi de yoktur, zaten spiritüelizm bir bilim dalı değildir.

Kaynakça:

1 – http://yenisafak.com.tr/teknoloji-haber/nasa-kanuninin-enerji-merkezini-kesfetti-29.11.2012-426907
2 – https://www.google.com/search?q=nasa+kanuni+koktebel
3 – http://www.cihan.com.tr
4 – http://yali-spirit.blogspot.com/2012/11/nasa-scientists-energy-centers-of-earth.html
5- http://en.wikipedia.org/wiki/Koktebel
6 – http://tr.wikipedia.org/wiki/I._S%C3%BCleyman

About tugsan

Zonguldak doğumlu. Küçük yaşta okumayı öğrendikten sonra bir daha iflah olmadı.

2 Yanıt “Muhteşem Yüzyılın Büyük Sırrı!”

  1. Ahmet Alegöz 05 Aralık 2012 11:36

    Süper bir yazı. Teşekkürler.

    Beğen

  2. Mustafa Anil 23 Haziran 2015 11:41

    Ellerinize sağlık. Küçük bir düzeltme için izin verirseniz, kök Tatarca’da yeşil demektir. Kazakça’da da aynı anlama gelmektedir ve Almaty’de ‘köktöbe’ diye adlandırılan bir tepe vardır. Türkçemizde ‘meşeler göğermiş varsın göversin’ türküsünde ses değişimine uğramış ve yeşillenmek anlamında kullanılmıştır. Bir lüzumsuz bilgi daha eklersek Köktem (her şeyin yeşillendiği) bahar mevsimi demektir. Daha da lüzumsuz bir bilgi eklersek, eski Türkçe’de yeşil ve mavi renk ayrımı yoktur, ikisi de yeşildir yani ‘kök’tür.

    Beğen

%d blogcu bunu beğendi: