Safsatacının Safsatası

Existential Comics - Fallacy Man

(c) Corey Mohler, Existential Comics[1]

Olcay: Ne güzel bir gün, hiç Pazartesi’ye benzemiyor. Gökyüzü masmavi, çimenler yeşil…..

Sıkı bir tartışmacı, sarsılmaz bir entelektüel olan Ali İhsan yakın arkadaşına hemen itiraz eder:

Ali İhsan: “Çimenlerin yeşil olduğunu nereden biliyorsun?”

Olcay: Dalga mı geçiyorsun yoksa aklından zorun mu var, yeşil işte görmüyor musun?

Ali İhsan: Olcay! Kişiye yönelik saldırı safsatasına başvurmayı sana hiç yakıştıramadım.

Olcay: Abi bırak dalgayı, yağmur ne kadar ıslaksa çimenler de o kadar yeşil işte.

Ali İhsan: Devenin bale pabucu da ne kadar beyazsa… Şaka bir yana, bu yaptığın da hatalı benzetme safsatası.

Olcay: Sen ciddisin!? Ya çimenler yeşil, ya da ben Einstein’ım.

Ali İhsan: Asdfgklşh! Hatalı ikilem, bazıları siyah/beyaz safsatası da der.

Arkadaşının itirazlarından bunalmış halde etrafına bakınan Olcay yoldan geçen bir grup insan görür ve seslenir: “Çimenler ne renk?”

Şaşıran insanlar yanıt vermekte gecikmez: “Yeşil!”

Ali İhsan: Ahhhhaaa! popülerlik safsatası!![2]

Yalansavar’da sıklıkla safsatalardan, tanımlarından, safsataları tespit etmenin öneminden, kalıpyargıların ve önyargıların akıl yürütmemizi nasıl bulandırdığından dem vuruyoruz. Bir fikri değerlendirirken ya da bir tartışma sırasında, kendimizin ya da karşımızdakinin düştüğü hataları tespit edebilmenin önemi yadsınamaz. Eleştirel düşüncenin en önemli adımlarından biri de, kişinin kendi argümanlarını değerlendirmesi, gerektiğinde kendini düzeltebilme becerisidir.

Tartışmalar karşı fikri çürütmek, kendi fikrimizin doğruluğunu kabul ettirmek için yapılmaz. Tartışmanın amacı, tarafların tartışmaya değer bulduğu konu üstünde doğruya ulaşmak, birbirlerinin pozisyonunu anlamak, kendi pozisyonumuz için geçerli ve düzgün nedenler vererek pozisyonumuzu açıklamak olmalıdır. Yoksa Ali İhsan gibi karşımızdakinin hatalarını arka arkaya sıralamak verimli olmadığı gibi, farkına varmadan yanlış olabilecek fikrimize daha sıkı bağlanmamıza da yol açar.

Ali İhsan’ın Olcay’ı delirtirken düştüğü hataya amiyane tabirle gıcıklık ya da ukalalık denebilir, ama bu akıl yürütme hatasının resmi bir adı da var: Safsatacının Safsatası. Bu safsata, sunulan argümanlar içerisinde bir safsata, kalıpyargı ya da önyargı tespit edilip, sadece bu nedenle fikrin ya da iddianın yanlış olduğu varsayıldığında ortaya çıkar. Örnek verecek olursak:

“Bütün kediler bir hayvandır. Sarman da bir hayvandır. O halde Sarman bir kedidir.”

Yukarıdaki önerme bir biçimsel safsata örneğidir (Sarman bir kaplan veya iguana da olabilir).

Ancak “Yukarıdaki argüman biçimsel bir safsatadır o halde Sarman kedi değildir.” şeklinde bir akıl yürütmede bulunursak, Safsatacının Safsatası’na kurban olmuşuz demektir. Sarman bir kedi de olabilir, başka bir hayvan da. Yukarıdaki ilk argüman sadece yanlış ve geçersiz bir argümandır, Sarman’ın hangi hayvan olduğuna ya da olmadığına dair bir bilgi içermez.

Safsatacının Safsatası aşağıdaki formda özetlenebilir:

  • A argümanı S sonucunu destekler (Öncül 1)
  • A argümanı bir safsata içerir (Öncül 2)
  • O halde S sonucu yanlıştır (Sonuç)

Yukarıdaki formda 1. öncülün safsata olduğunu işaret etmekte bir sorun yoktur ancak sadece 2. öncüle dayanarak S sonucunun yanlış olduğu çıkarsanamaz. Tekrar etmekte fayda var: argüman için verilen nedenler ve sonucun safsata ile bağlı olması, argümanın sonucunun yanlış olduğunun garantisi değildir. Yanlış iddialar, hatasız akıl yürütmelerle savunulabileceği gibi, tamamen doğru iddialar da özensiz, safsata dolu argümanlarla desteklenmiş olabilir.

Peki yanlış olduğunu bildiğimiz bir iddia safsata ve yanlış akıl yürütmelerle savunuluyorsa ne yapacağız? Hepsi ile tek tek uğraşacak mıyıız? Öne sürülen nedenlerin hepsinin bir şekilde safsata içerdiğini ya da yanlış olduğunu gösterebiliriz. Ancak bu zaman alabilir. Alternatif bir strateji olarak, önermenin tersinin doğruluğunu ispatlamaya çalışabiliriz.

Mesela bir homeopat ile tartıştığımızı varsayalım. Karşımızdakinin bütün akıl yürütme hatalarını tek tek çürütmektense, homeopatinin neden çalışamayacağını anlatmak daha faydalı olacaktır.

Dikkatli okuyucularımız hemen merak edecektir: “Bütün argümanları safsatalardan oluşan bir iddia var. Ben de tersini ispatlayamıyorum. Ne yapacağım?” Tersini ispatlayacak kanıt yoksa, ve iddiayı kanıtladığı öne sürülen bütün argümanlar da safsata ise,  iddiayı kabul etme ya da etmeme kararını ertelemek en doğru yaklaşım olur.

Safsatacının Safsatası, dikkat edilmezse kendini yineleyebilen bir yapıya sahiptir. Karşımızdaki kişi safsatacının safsatasını kullandı ise, “Sen safsatacının safsatasını kullandın, o halde söylediğin yanlış” demek de Safsatacının Safsatası Safsatası olur.

Bazı akıl yürütme hataları tartışılan konu ya da varılmaya çalışılan sonuçla ilgili değillerdir. Korkuluk, alakasız sonuç, konuyu saptırma safsatası gibi safsataların varlığına işaret etmek Safsatacının Safsatası örneği değildir. Varılmaya çalışılan sonucu saptırmaya çalışan akıl yürütmelerinin doğruluğunun ya da yanlışlığının önemi yoktur.

Safsatacının Safsatası, özellikle zeki, eleştirel düşünme becerilerine güvenen, bu konuda kendini geliştirmek için çaba sarf eden kişilerin dikkat etmesi gereken tuzaktır. Çoğu zaman çuvaldızı başkasına batırırken iğneyi kendimize batırmayı unuturuz. Zeki ve bu konulara meraklı insanlar ise çuvaldızı ne zaman ve nereye batıracaklarını daha iyi tespit ederler ancak iğneyi bir türlü bulamazlar. Sahte entelektüel olarak görülmemek, ya da dolduruşa getirme safsatasına düşmemek için, eğer bir argümanın neden safsata ya da yersiz olduğunu açıklayamıyorsak, o hataya işaret etmemeliyiz.

Safsatasız tartışmalarınız bol olsun!

Kaynakça:

  1. Bu güzel karikatürün tamamını  Existential Comics sitesinde okuyabilirsiniz. Çeviri  için de Tevfik Uyar ve Kerem Kaynar’ın edebi becerilerine teşekkürler.
  2. Rational Wiki The Debater Debacle makalesinden serbest çeviri
  3. Rational Wiki – Fallacy Fallacy
  4. Nizkor Project

Special thanks from Yalansavar team to Corey Mohler for allowing us to use his Fallacy Man Comic Strip.

About Bahadır Ürkmez

İzmir Fen Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü mezunuyum. Evli ve 2 süper keyifli (herkesinki kendine öyledir zaten :)) çocuk babasıyım. Mühendislik yapıyorum.

4 Yanıt to “Safsatacının Safsatası”

  1. Çok güzel yazı olmuş, elinize sağlık. Bir ufak düzeltme önersem? “Safsatacının safsatası” anlamı bozuyor, yanılgıyı safsatacıya ait hale getiriyor. Oysa burada şüphecinin düştüğü bir hatadan bahsediyoruz. “Safsata safsatası” daha doğru olacaktır bence. Ne üstüme vazifeyse…

    Beğen

    • Kendi fikirlerini ya da inançlarını doğrulamak için kullanan hiçbir şüpheci yok mu? Bu da bir anlam hatası. Bence seçim gayet yerinde olmuş.

      Beğen

      • Var tabii ama işte bakın, siz de o kişiye hala “şüpheci” diyorsunuz, “safsatacı” değil. Diğer bir deyişle yazıya konu olan safsata şüpheciye ait, safsatacıya değil. O yüzden anlamı bozduğunu iddia ediyorum. Zaten kavramın İngilizcesi de “the fallacy fallacy”.

        Beğen

Trackbacks/Pingbacks

  1. Ad Hominem Nedir, Ne Değildir? - Defter Arkası - 24 Eylül 2017

    […] Hatta bu durum literatüre “Fallacy fallacy” olarak geçmiştir. Bununla alakalı bu eğlenceli yazıyı okumanızı […]

    Beğen